Vah... Vah... Vah... Hadi, futbolu tribünleri cazip kılmıyor, koca Beşiktaş'ın adı da yetmiyor artık taraftar çekmeye... Tribünler bir Langaspor maçı kadar ilgi gösteremezken gelenler de zaten dün burunlarından soluyordu... Kapalı tribünde bir pankart... "İyi gün dostu olmadık. Biz bunu haketmedik... Şimdi defolup gidin!" Biraz kafiyesiz, anlamsız olsa da Beşiktaş'ı sevenler yavaş yavaş azalıyor, ya da sahadaki bu takımı izlemek zahmetine girmiyor... Alkıştan çok küfürün ağızlara sakız edildiği dün gece yine de bir kişi alkışı bol keseden aldı... Pascal Nouma... Siirt bu ligde en centilmen, bu kötü neticeleri haketmeyen takım... Ne yazık ki 2.Lig biletleri erken kesildiğinden misafir oldukları 1.Lig'de iyi bir iz bırakmak için uğraş veriyor... Ceyhun ve Hanke gibi kaliteli ayakların varlığı ne yazık ki dün gece Beşiktaş'ın önünde takımı ipten alamadı... Çünkü kalelerinde Metin gibi şaşkoloz birisi vardı... Takımına da kendine de yazık etti... Bir de hakem Kuddusi Müftüoğlu'nun hakemlikten bi-haber düdükleri maçı ilk yarıda Beşiktaş'ın kucağına bırakıverdi... Daum Beşiktaş'ın bu sezon yolcu edeceği Nouma, Münch ve Mehmet'i seyircisine belki de son defa takdim etti... Yalnız taraftarın "Pascal'ı satanı biz de satarız" diye bağırması yönetime tipik bir tehdit ifadesiydi... Beşiktaş seyircisi, takımındaki tek yıldız olan Nouma'yı kaybetmek istemiyor... Çünkü Nouma ile kafa buluyor... Nouma ile keyifleniyor... Her ne kadar disiplinsiz olsa da Nouma Beşiktaş seyircisinin neşe ve moral kaynağı... Zaten bu parasızlıkta Beşiktaş ne bu kadrosunu kaybeder ne de bir başkasıyla takviye eder... Yönetim, sakın ola ki, şu günlerde Nouma'yı gönderme gibi düşüncesini tekrar etmesin... Bu takımdan Nouma gittiği an yönetimin de işi biter... Bir bahar akşamında, heyecanın gramının bulunmadığı anlamsız formalite maçında, ne iki takıma "daha önceleri nerelerdeydiniz" diyebildik, ne de maça geldiğimize pişman olduk... Metin'in yediği saçma goller ve tribün şovu tek kârımız oldu...