Hakemliği "tüketen" adam

46 milyar dolarla dünyanın en zengin adamlarından biri olan Bill Gates, 4 saatliğine ülkemize de uğradı... Bu kaldığı süre içinde, anılarına bir iki önemli not ekleyip gitti bu zengin adam... "Benimle tokalaşan herkesin, elini derhal pantolon cebine sürmesini, ülkenin geleneği sandım önce... Meğer avuç içi kaşınıp cebe sürülünce zengin olacağını sanırmış bu insanlar... Bir de bana sürtünüp, paralanacağını sananlar yüzünden, hâlâ omuzumun ağrısını çekiyorum." İşte bizim insanımız, zenginliği yakalamak için böyle saçma yollara da sapar, saçma işlere de imza atar... Türkiye'de bir kişi var ki; Allah ona "Yürü ya kulum" demiş sanki... Sebze - meyve satıp, eve ekmek parası götürmek için kabzımallıkta büyük bir tırmanış yakalamışken, bugün Türk Lirası yerine "dolar" bozduran adam olmuş... Zamanında sahada çaldığı düdüklerle, en fazla küfür yiyen hakemlerin başında gelen Erman Toroğlu, yarıda bıraktığı maçlar ve iri gövdesinin avantajı ile bugün "hocam" diye Şansal'dan bile büyük saygı görmektedir... Ne hocası? Bilen bilmeyen onu, Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek, Doğan Babacan gibi hakem hocası sanır... Oysa o, lâfta hocadır sadece... Kendisini hakemlerin geçtiği "asma köprü" gibi gören, dilediğine yol veren, dilediğini aşağı atan Erman, boş bulduğu "Reyting Cumhuriyeti'nde" aynen "Semra kaynana" gibi esiyor, biçiyor... Hakemlerin hatalarını yakalamak için "Sherlock Holmes" olan Toroğlu, her pazar gecesi, avucunun içi kaşınırcasına, sahalarda düdük çalan insanların "korkulu rüyası" olmaya devam ediyor... "Oynat Uğurcuğum oynat... Bir daha oynat... Bir daha; bir daha..." "Olmadı, pilot kameradan al görüntüyü, yok yok, kale arkasından daha net görünüyor." Önünde sıcak çay, koltuğuna yaslanmış, 15 kameranın hepsinden ayrı ayrı bir parça ve sonrada hakem için "marş marş" idam sehpasına... Maçan yiyorsa, bir defa hızlı oynattır ve yorumunu öyle yap bakalım... Son Beşiktaş - Denizli maçında, hiçbir şeyden anlamadığını adeta ispat eden bu hazret, penaltıyı yapan Çağdaş'ın itirafına rağmen ahkâm kesiyor: "Çağdaş... Sen itiraf ediyorsun ama yaptığın hareketin penaltı ile ilgisi yok..." Çüşş... En iyi "cellat hoca" bilir yaa... Çağdaş istediği kadar "Evet, Ersan Martin'e penaltı yaptım" dese de boşuna... Çünkü Erman, küfüre boğulduğu Beşiktaş tribünlerine yaranacak ya... Toroğlu'nun, sporseverin gözünde hakemleri küçültürken; onların saygınlıklarını yok etmedeki müthiş hızına kimse yetişemez... Onları, küfür, hakaret ve de başına bir şey atılacak "hedef tahtası" haline getirmek marifetse, bunun için Toroğlu'na "üstün liyâkat madalyası" verilmelidir... Erman sayesinde hakemlerimiz, Türkiye'nin "en sevimsiz" insanları olmuştur... Erman sayesinde hakemlerimiz, yangından hiç kurtarılmayacak eşya konumundadır... Erman sayesinde hakemlerimiz, sanki bir "HIV" veya "kuş gribi virüsü" gibidir... Onlara "bostan korkuluğu, eyyamcı" gibi isimler yakıştırması, hakaret etmesi, Erman'a verilmiş "özel anayasal hak" mıdır Allah aşkına? Hıyardan, domatesten, sebzeden anlamasına sözümüz yok, ama koklamadığı kavun gibi, hakemleri "iyi ve kötü" diye ayırması tek kelime ile ukalâlıktır... Bu ülkeyi idare eden Başbakan'ın aldığı 6 milyara, valinin, savcının, emniyet müdürünün aldığı 2-3 milyar maaşa bir bakın; bir de, ekranlarda hakemleri kesip biçen, aşağılayan "not veren" Toroğlu'nun yeşil dolarlarına... "Tüketicinin haklarını koruyorum" diye "Türk hakemliğini tüketen" bu adamın, çenesini birilerinin kapatmasını ve "Şiddet Yasası'nın" gerekli maddelerinin uygulanmasını ne kadar bekleyeceğiz?.. Yasaklayın birinin "ak", diğerinin "kara" dediği, milletin kafasını karıştırıp, kışkırtıcılık yapan yayınları, olup bitsin... Biz "sataşarak, hakaret ederek" para kazananlara omuz atıp, yahut eline değen elimizi cebimize sürerek zengin olmayı düşünmüyoruz... Biz sadece; Türk futbolunu, bu gibi ellere bırakanlara "ses çıkaramayanlara" lânet ediyoruz...