Kışın tam göbeğindeki bir puan mücadelesinin bu kadar kaliteli ve zevkli olacağını önceden söyleselerdi bize "Git işine kardeşim" derdik... Oysa Sivas'ın hele bizlere ters gelen, iliklerini donduran havasında, soğuğun ve kar yağışının en ufak bir şekilde etkilemediği iki takım da, kıran kırana bir mücadeleden, alkışlanarak çıktı... Beşiktaş'ta nerede bir boşluk varsa, oraya monte edilen yeni isim Tanju, dün de sol bekte hiç yabancılık çekmeyen, hatta daha önce kendisinde görmediğimiz hücum zenginliğini de üstüne katarak, takımına pozitif yönde destekledi... Sivok ve Egemen'in "sağlamcı" futbol anlayışlarının yanı sıra, İbrahim Toraman da sağ bekteki boşluğu mükemmel doldurdu... Portekizlilerden sadece Fernandes'in forma giydiği siyah-beyazlı takımda, sahanın en iyisi, arı gibi çalışan Necip'ti... Sağ, sol demedi... Defansif anlayışından daha çok ofansif yönü ile Sivas'da sadece Beşiktaş'ın değil, sahadakilerin de, en iyisi olduğunu gösterdi... Tabii, Ernst ve Veli'nin de hakkını yememek lazım... Sivasspor'un yıpratıcı atakları karşısında göğüs göğse mücadele veren bu ikili, Beşiktaş'ın zorlu bir deplasmanda, en azından 3 maçlık yenilgi serisine son vermesini sağladı... Sivasspor, bu ligin en kaliteli futbolunu oynayan birkaç ekibinden birisi... Ayağa pas yapmadaki ustalıkları, Grosicki ve Eneramo gibi müthiş hücum adamları ile Beşiktaş'ı çok hırpaladı... Ve son haftaların golcü ismi Erman'ın maçın son dakikalarındaki inanılmaz füzesi ile de, Beşiktaş'ın sevincini kursağında bıraktı... Çok ağır bir sahada, bu kadar büyük mücadele yapan iki takımdan biri mağlup olsaydı, gerçekten yazık olurdu... ÇAKIR TAM İSABET Her dakikası çok zorlu geçen böylesine bir karşılaşmayı idare etmek kolay değildi... Cüneyt Çakır bu yüzden tam isabet oldu.