Bu Beşiktaş alem takım... Dün gece devirdikleri Malatya ligin en kaliteli ekiplerinden biri... Devrenin sonlarına kadar taraftarını fıtık ettiler, 2 dakikada maça imzalarını attılar... Oysa karşılaşmanın başlarında Malatya'nın 3 gollük pozisyonu Cordoba'da erimese, işler hiç de bu kadar kolay olmayacaktı... Ama bir sihirli değnek Beşiktaş'ın havasını geri getiriverdi... Beşiktaş'ın ağır işçileri her zamanki gibi Ali Eren, Ronaldo ve Zago'ydu... Öylesine kendilerinden emin, öylesine kalite damgalılardı ki, onların arkalarına sarkmak mayın tarlasını geçmekten daha zordu... Malatya'nın hızlı forvetleri Timuçin, Sertan ve Fazlı her dakika karşılarında Çin Seddi gibi bu üçlüyü buldu... Kaptan Tayfur'un tatlı-sert oyunu orta sahada Beşiktaş'ın olaylara el koymasına sebep oldu... Malatyaspor'un kaliteli ismi Duro peşinde Tayfur'u buldu çoğunlukla... Rakibin oyununu bozan kaptan, attığı golle de takımının rahat nefes almasını sağladı... Ama Beşiktaş'ın sancıları da daha büyüktü... Ahmet Yıldırım ve Dobrowski sanki zoraki iş yapar gibi bıkkın ve görev kaçkınıydı... Onları seyrederken insanın ruhu sıkılıyor, yüreği daralıyor... Beşiktaş'ın asıl problemi her zamanki gibi iki kanattan... İbrahim ne kadar iyi niyetli olursa olsun, asla 100. yılda şampiyonluğa oynayan bir takımın futbolcusu değil... Freni patlak, direksiyonu oynak, şoförü 250 promil alkollü bir kamyon gibi... Nerede duracağı, nerede park edeceği, nereye gideceği belli değil... Trafiğe çıkması bile mümkün değil, ama Beşiktaş ondan nedense bir türlü vaz geçmiyor... Dün gece bizi asıl şaşırtan ise Sergen oldu... Bu usta futbolcu hiç de alışık olmadığımız bir havadaydı Malatya karşısında... İnanılmaz pres yaptı, inanılmaz koştu ve 3 puanda en büyük pay sahibi oldu... Malatya'yı her şeye rağmen tebrik etmek gerek... Adamlar futbol adına her güzelliği yapmak için adeta sözleşmiş bir mücadele içindeydiler... Kazanmak için sahaya çıktılar, savaştılar ama kaybettiler...