Zirve ile arasındaki mesafeyi kısaltmak isterken uzatan ve şampiyonluk sözcüğünün "ş"sini ağzına alamayacak hale gelen Beşiktaş, dün Antalya'da G.Antep önünde iki puan daha bırakarak, zirveden 14 puan geriye düştü... Dile kolay... 14 puan öyle kapanacak bir mesafe değil... Fernandes, Almeida, Simao gelse ne olacak ? Sadece siyah -beyazlı takıma renk katmaktan öte, ne verecek bu isimler ? *** Ernst'in yokluğunda; bazen mukavelesi dondurulan, bazen ihtiyaç duyulan, bazen de can simidi gibi aranan Fink, bütün bu haksızlıklara rağmen, yüreğini ortaya koyarak, vatandaşını aratmadı dün gece... Ama her şeye rağmen Guti, yolu gözlenen bir sevgili gibi arandı hep... Çünkü, Beşiktaş'ın en renkli, en olumlu işlere imza atan futbolcusu olmayınca, onun yaptığının onda birini bile göremedik sahada... Gündüz maçında, G.Saray'ı Konya'dan mutlu döndüren genç Anıl'ı gördükten sonra, dün Beşiktaş'ın alt yapıdan gelen delikanlısı Ali Kuçik'ten de bir şeyler bekledik... Gelecek için ışık değil, sinyal bile vermiyor derken Ali Kuçik, ikinci yarıda attığı golle, hakkındaki olumsuz düşünceleri az da olsa silmesini bildi... Hadi "o genç" diyerek hoş görülü olalım... Ya Tabata'ya ne demeli ? Beşiktaş'ın daha 8 milyon euroluk bonservis bedelini ödemeye başlamadığı Tabata, devre arasında yeni gelecek transfer yıldızlarının bolluğunda, Beşiktaş'a veda zamanının geldiğini anlamıştır artık... *** Dün gece, boş tribünlerin önünde oynanan maçta, zaten fazla hoş şeyler de beklemek hayalcilik olacaktı... İkinci 45 dakikada, bir ara hızlanan ve gollerle süslenen maç, hem Beşiktaş'a, hem de G.Antep'e ekstra bir şey kazandırmadı... Gözler Quaresma'dan beklenen futbol resitaline odaklandı... Ama o beklenti, sadece bir iki fantezi pas ve vuruşta kaldı sadece... Federasyon, futbolun seyir zevkini; başkalarının yaptığı olaylarla takımlara yükleyip, cezayı keserken, zaten emekleme döneminde olan Türk futboluna da darbe vurarak, bir insanlık suçu işlemiş oldu böylece... Ama bir gerçeği de söylemeden geçmeyelim... Beşiktaş için, artık zirve hesabı yapmak, komik bir tiyatronun senaryosunu yazmak gibi bir şey...