Bu günlerde ağlaya ağlaya gönderilmek moda oldu... Hocalar ağlıyor, taraftar ağlıyor... Görünüşte, yöneticiler de ağlıyor! Onlar üstelik, hem kovuyor, hem ağlıyor! Onlarınki timsah gözyaşı... Göz pınarları, beyin bağlantılı değil... Onlarınki zaten gözyaşı değil, suni göz sulanması... *** "Her şeyi değiştirirsiniz ama tarihi asla" diye unutulmaz bir sözcükle, G.Saray'dan koparılan Fatih Terim, henüz olan biteni sevenleri ile paylaşmadı... Görünene bakılırsa, Canaydın ve Terim, kucaklaştılar, başarılar dileyip, G.Saray'ın hayrına bir karar aldılar... O kararı verirken, bir hocanın UEFA Kupası, 4 yıl üst üste lig şampiyonluğu dikkate bile alınmadı... İnsanı büyük mutluluklara alıştıran bir hocanın, bir günde biletinin kesilmesi, Türk futbolundaki en büyük ayıplardan biri olarak sayfalara geçecektir... Bu olayda, vefâsızlık, ahlâksızlık, iş bilmezlik ve de bencillik kolkola girmiştir... Sonuçta "Artık işin bitti" denilen koca Fatih Terim, arkasında "Silinmeyecek bir tarih" ve kırılmayacak bir sürü kupa bırakarak bir çırpıda "Hiç" edilmiştir... Ağlayanı olmuştur... Hem de yüreğinin en derinlerinden gelen hıçkırıklarla... Ağlayanı olmuştur... Sahte gözyaşı dökerek ama içinden de bayram ederek... *** Şimdi herkes Hagi'den inanılmazı gerçekleştirmesini bekliyor... Umutlar pembe pembe... Hagi, bir dokunuşta, G.Saray'ı bulutların üzerine çıkarıp uçuracak ya... Yani Fatih Terim'in yapamadığını yapacak ya... Bir "İmparatorun" ardından, futboluna lâf söylenmeyecek kadar büyük ama hocalığı şüphe götürecek kadar pasif birisine emanet bu G.Saray... Hagi bilmiyor mu G.Saray'ın ne vefasız olduğunu... Hani o "Altın çağın" en büyüğü olduğu halde, kendisine bir jübileyi bile çok gören G.Saray'ın vefasızlığını, ne çabuk da unuttu? O Hagi değil miydi, bırakın jübilesini yapmayı, alacaklarını bile vermediği için, G.Saray'ı UEFA'ya şikayet etmek zorunda kalan... Şimdi, bir iki cilâlı söz ve vaadedilen "Şüpheli gelecek" uğruna, Terim'den sonra G.Saray'ın başına geçmek, geçmişteki çirkinlikleri, bir anda unutturacak mı? "İmparatordan" sonra, bir askerin ülke idare etmesi bu kadar mı kolay? *** Biz bu memlekettte, Derwall, Piontek gibi hocaları, en çırağımızdan, en büyüğümüze kadar, spor basının içinde bulunanlarca eleştirmedik mi? Onları beğenmemek uğruna yazılar yazmadık mı? Biz, kolay bulunmayanları, çok çabuk kaybetmek için büyük gayretler içine girmedik mi? Biz değil miyiz, bu ülkeye, rüyasında bile göremeyeceği "Dünya üçüncülüğünü" getiren Şenol Güneş'in "Yürrü, anca gidersin" diye, parasının pulunun verilmeden postalanmasına seyirci kalan? Biz değil miyiz, F.Bahçe'ye son şampiyonluğu kazandırmış Mustafa Denizli'yi 2.Lig'de görmekten sadist duygular içinde zevk alan? Biz değil miyiz, Sakıp Özberk'e, Hüseyin Kalpar'a, Yılmaz Vural'a, Giray Bulak'a, Rıza Çalımbay'a, Ziya Doğan'a, Ersun Yanal'a İstanbul'a girişlerini yasak eden? Biz değil miyiz, büyük hocalara saldırıp, onları aşağılayıp, onları kovdurup, bayram eden? Sevsinler bizi... *** Bunların hiç birisi sadece kıskançlıktan değil, bunların hepsi çok bilmişlikten, geleceği görememizdendir... Ayıp bizdeyken, başkalarını aşağılayıp, sadece günü kurtarmak için adam harcanmasına göz yummamız, sanatçının, emekçinin ve bu işi severek yapanların ipinin çekilmesine el atmamız, bizim omuzlarımızdan kalkmayacak günahlarımızdır... Ne dümenler dönüyor bu ülkede, ne dümenler... Çünkü, bu memlekette ağlamayana meme yok... Hakemlerden şikayet edip, işini görenler hep ağlıyor... Sahası, atılan maddelerden tam kapanacakken, hakemin odasına gidip "Maçı mükemmel yönettiniz.. O taşları atanlar bizden değil sayın hocam" diyerek, cezadan kurtulmak için ağlayanlar mı dersiniz... Kupa maçından elenişinin ardından, Türkiye'nin Avrupa'daki son temsilcisinin futbolcularına "Ayağınız kırılsın" diye beddua edip ağlayanlar mı dersiniz... Milli Takım'dan daha kovulmadan, yabancı hoca arayışına alet olan, sonra da kendisine, zamanında inanılmaz kıyak geçen hocasının arkasından gözyaşı dökenler mi dersiniz... Bu ülkede yağmur gibi gözyaşı dökenlerin (!) çokluğundan, verimli topraklar bile kurur... Çünkü onların gözyaşlarında, bereketten eser yoktur...