İhtiyaç değil, inat!

Bir gelin adayını, önce nazlanarak "Asla istemem" diye geri çevirmesini hiç kafasına takmayan bir başkan, şimdi Türkiye'nin en konuşulan başkanı... Dağa adam kaldırmadı o başkan... Bir Anadolu şehrinden, 17 milyonluk bir şehre, 17 milyon euro harcayarak adam getirdi. Bu hikaye, öyle sıradan bir hikaye değil... İçinde hüzün var... Komedi var... Trajedi var... "BAĞRINIZA BASIN" EMRİ Sevgili arkadaşımız Ümit Aktan'ın, diksiyon dersi vererek, çok uzak zamandan beri İstanbul'a hazırladığı Mehmet Topuz, konuşma sanatını tam öğrenmeden ve kelimeleri yanlış seçerek bir anda "özürlü" duruma düşmesine rağmen, onu elinden tutup, 25 milyon taraftarı olan bir sevgi çemberinin içine atan Aziz Yıldırım, spor tarihinin, yıllar sonra bile en konuşulacak transferine damga vurdu. Bu transfer, bir futbolcunun gideceği takıma fayda sağlaması üzerine gerçekleştirilmedi. Bu transfer, F.Bahçe'nin en aradığı transfer de değildi. Bu transfer, taraftarın "İstemezük"isyanına rağmen, "Artık bu istemediğiniz adamı bağrınıza basacaksınız"diye, zorla kucaklarına atılan orkide çiçeğini okşamak zorunda bırakılmaları, sevgilerini cebren kullanma adına yapılan bir transferdi. Alan memnun! Hele satan! Ama Mehmet Topuz transferinin en ince detaylarını, bir askeri operasyon gibi planlayıp, tatbikata geçiren Aziz Yıldırım ve ekibini bekleyen bir büyük tehlike var. Esas mesele de burada zaten... SAVAŞÇI KİME DENİR? "F.Bahçe, kız gibi oynayan futbolcularla değil, Mehmet Topuz gibi, savaşçı oyuncularla hedefe ulaşacaktır" diyen Aziz Yıldırım, daha bu transferin başında bir terslikle karşı karşıya... O Mehmet Topuz değil miydi, daha birkaç gün önce "Ölsem de, F.Bahçe 50 milyon euro verse de ben Beşiktaş'ta oynayacağım"yeminini eden? Ve iki gün önce "Bir gün herkes F.Bahçeli olacak"şapkasıyla Saraçoğlu tribünleri önünde sarı-lacivertli formayı öpen, o Mehmet Topuz'un savaşçı kimliği böyle mi tescil edildi? Aragones'i bir sezon denedikten sonra, ona verilen paraları ve tazminatı hiçe sayarak gönderen Yıldırım; İspanyol hocadan daha pahalı Daum'u tekrar takımın başına getirirken, her şeyin eskisi gibi olacağını zannetmektedir. Ama yanılıyor... Daum, F.Bahçe'ye ilk gelişinde Yıldırım'ın kadro ve oyuncu müdahalelerine pek ses çıkarmadı, çıkaramadı. Ama şimdi kazın ayağı öyle değil... Çünkü, inanılmaz büyük paraları koparan, kendisine "Hayır"denilemeyen Daum, bu defa kozları elinde tutan bir kumarbaz gibi, oyunun tek hakimidir. Mehmet Topuz'u her halde Daum istemedi. Belki de Daum'un F.Bahçe'ye oynatacağı oyun sisteminde Mehmet Topuz'un adı bile anılmayacaktır. Yıldırım'ın, Alex'ten daha fazla paraya mal ettiği Mehmet Topuz'dan faydalanamayacak, ya da "Ben size bunu alın mı dedim"diye direnecek bir Daum'la iplerin erken kopması gündeme gelecektir. Çünkü, F.Bahçe'nin 17 milyon euroluk transferi "faydalı olsun"diye değil, ezeli rakip Beşiktaş'a "nasıl çalım atılır sevdasının" bir ürünüdür. HERKES SIRAYA GİRDİ Şimdi önümüzde geniş bir zaman dilimi bulunuyor. "Asla formasını giymem"diye direnirken, Yıldırım'ın operasyonu ile yelkenleri suya indiren Topuz, aldığı paraların hakkını verebilecek mi? Yoksa, daha önce F.Bahçe'nin deste deste para saydığı İlhan Parlak, Burak Yılmaz, Ali Bilgin, Gökhan Emreciksin, Emre Bölezoğlu, Vederson, Yasin ve de Güizagibi hayal kırıklığı mı olacak? Senede kaç maçın alınmasına imza atacak Mehmet Topuz ? Türkiye'nin en aranılan, en pahalı transferi mi, yoksa en muhteşem "fiyaskosu"mu olduğunu hep beraber göreceğiz. Mehmet Topuz transferi F.Bahçe'ye, faydadan çok zarar getirdiği anda ise, en büyük darbeyi Yıldırımgörecektir. Ne Ali Şen'in, ne Şadan Kalkavan'ın, ne de diğer muhaliflerin 11 yıldır tahtını sallayamadıkları Aziz Yıldırım'ı; belki de, şampiyonluk kaçtığı anda, seneye bu günlerde F.Bahçe'nin başında kimse göremeyecektir. Taraftarına "Ben size 3 yıl şampiyonluk vaat ediyorum" sözü veren Yıldırım'ın bundan sonraki geleceği, ne yazık ki "F.Bahçe'de asla oynamam" dedikten üç gün sonra "F.Bahçe çok büyük camia imiş"diye ağzı bir karış açık kalan savaşçı (!) Mehmet Topuz 'un ellerindedir! Çünkü, bu inat transferin hesabını soracaklar şimdiden sıraya girdi bile...