İşgal altında bir lig!

A -
A +

Her zaman, İsrail, Filistin topraklarına girip Arafat'ı köşeye sıkıştıracak değil ya... Her zaman, ABD, Afganistan'ın altını üstüne getirecek değil ya... Her zaman, Venezuella'da ordu, bildiğini okuyacak değil ya... Ve her zaman, ülkemizde işler tıkırında gidecek değil ya... Her yer karışık, her yer inim inim inliyor... Eee o zaman, futbolumuz niye düz yolda gitsin yani...  Son Beşiktaş-F.Bahçe derbisinden sonra, bir defa daha belli oldu ki, Türk futbolunun ruhuna el fatiha... Keyfiliğin, dayılığın, isyanın, şaibenin, şikenin, beyaz kadın ticaretinin, çetenin burnunu soktuğu ligimiz, şu anda dünyanın en rezil ligi klâsmanında liderliğini sürdürüyor... Tribünler barut fıçısının üzerinde oturuyor... Sokaktaki taraftar burnundan soluyor... Yöneticisi, futbolcusu, siyasetçisi fıkır fıkır... Kan deseniz kan var... Küfür, hakaret, ahlâksızlık deseniz o da tonla... Keman yayı gibi gerilmiş sporsever, koptu kopacak... Siz seyreyleyin o zaman bizi... Tribünlere şirin görünüp, onların "En büyük başkan bizim başkan" çığlıklarıyla keyiften dört köşe olanlar, başlarını, sakın ola ki kuma gömmesin... Türk futbolu, sayelerinde mezarın derinliklerine kefensiz konmuştur.  F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, günlerdir sürdürdüğü, buram buram tehdit kokan beyanatları, artık susturulmalıdır... Cezayı tanımaz, durdan anlamaz, sustan anlamaz... Federasyonu tanımaz, komitelerini tınmaz... Böyle kulüp başkanlığı olur mu? O, ağırbaşlı, ortalık karıştırmayan, saygı duyulan başkan tiplerini, şimdi daha bir saygı ile anıyoruz... Yıldırım'ın yapılmasına önayak olduğu tesisler de, artık bize göre güzelliğini kaybetmiştir... Çünkü o güzelim tesislerdeki tribünlerden asla küfür, isyan ve bilumum atılacak maddeler eksik olmayacaktır... Balık baştan kokmuş bir kere... Aziz Yıldırım "Türkiye'yi başına yıkarım" diye Bülent Yavuz'u tehdit edecek, Ulusoy sessiz kalacak ha... 4 ay cezalı bir kişi, elini kolunu sallaya sallaya, kanun, nizam tanımadan, bağlı bulunduğu statülere karşı çıkarak, futbol sahalarımızın yeni diktatörü olmuştur...  Yıldırım konuşur da, öbürleri durur mu? Beşiktaş'ın da canı yandığında sesini yükseltmesi, hiç de sürpriz değil... Ama Başkan Bilgili, maçın hakemi Muhittin Boşat'ı aşağılamadan önce, Ali Eren, İlhan, Tümer, A.Dursun gibi futbolcularının kulaklarını çekmeliydi... Asıl onların mesuliyetsizliği, profesyonellikten uzaklaşmaları, Beşiktaş'ı zirveden düşürmüştür... Meneceri, rakip kulüp başkanı ile iddiaya girerken bu Ali Eren'e mi, İlhan'a mı, Tümer'e mi , A.Dursun'a mı güvendi? Bu futbolcular, böylesine mesuliyet duygusundan yoksun sahaya çıkacaklar, zorla kaşınıp kırmızı kart görecekler, futbol adına olumlu tek harekettte bulunmayacaklar, sonra da Beşiktaş'ın giden 6 milyon doları için bunların hiç günahı olmayacak ha... Ya Diyarbakır'da sahaya atılanlar... Çikolata değil... Atılanlar, avuç içi büyüklüğünde taş... Futbolcular "Mağlup olduğumuza sevinmek zorunda kalıyoruz" derken, bu sözün altındaki gerçekleri birilerinin görmesi gerekmez mi? Zorbalığı futbolun önüne geçirmek kimsenin haddi değildir...  Velhasıl, bu lig resmen işgal altındadır... Dört bir yandan, tepeden ve de yeraltından sarılmıştır... Düşenler istedikleri kadar ağlayabilirler... Kalanlar, attıkları dayak ve taşlarla istedikleri kadar övünebilirler... Zirvede birbirini yiyenler, her türlü çenebazlıkla puanları ceplerine koyabilirler... İşin gerçeği, bu lig ölmüştür arkadaş... Bu lig, şaibenin kol gezdiği, lekesiz yanı kalmamış bir ligdir... Baş rollerde kimin oynadığı önemli değil... Oscar"lar her zaman iyilere verilmiyor ki... Yakında spor sahalarında hakem ve takım bulamazsak, yakarız bir sigara ve başlarız söylemeye: "Ahmet, pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım..." Tabii Ahmet'leri de bulabilirsek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.