İştahı yarım kaldı!

Daha dakika bir, küfür bir... Hani önce, misafir takım taraftarı gelmeyecek diye alınan kararı, Spor Bakanı'nın bir twiti ile iptal eden zihniyet, hatasını anladığında daha karşılaşmanın santrası yeni yapılmıştı... F.Bahçe'nin önce150 kişiyle izlemeye başladığı maç, birden bire 1500 kişilik bir sarı-lacivertli taraftarın istilası ile hareketlenmeye ve atmosferi yükselmeye başladı... Başladı küfür furyası... Bakanı bile pişman ettiler... Bütün bunlar olurken Beşiktaş'ın dipdiri futbolu ile F.Bahçe'nin üzerine çullandığını gördük... Simao'nun enlem ve boylamı sanki önceden hesap edilmiş nokta atışı gibi gönderdiği bazuka, uzun zamandır kalesine hasret Volkan'ı, yeniden forma bulduğuna pişman etti adeta... Gol şaşkınlığından kurtuluncaya kadar Beşiktaş fırsat değerlendirircesine F.Bahçe'yi kanatlardan bunaltmaya devam etti... Quaresma'nın istekli oyununa Pektemek ve Veli biraz ayak uydurabilselerdi, ilk yarım saat 1-0'da asla kalmayacaktı... F.Bahçe, Caner'in sahanın her zerresini sağ sol demeden parselleyerek siyah-beyazlı kaleye tehlike yaşatma heyecanın meyvelerini eninde sonunda toplayacaktı... Nitekim ikinci yarının başında yine ortalığı dağıttı Caner, şutunu attı, direkten döndü ama orada biten Alex, Beşiktaş'ın hızına takoz koydu... Ama o Caner'in futbolunu beğenmeyen bir kişi vardı... Aykut Kocaman... Caner sakat değildi, yorgun değildi... Hocası ne hikmetse aldı onu dışarı o anda F.Bahçe'nin hızını kesiverdi... Beşiktaş taraftarının özlediği Almeida çıktı sahneye ve çaktı golünü... Kartal tam avını iştahla yiyecekti ki, biraz Alex kurnazlığı, biraz da Baroni ustalığının ortak yapımı ve Cenk'in baraj yanlışlığı F.Bahçe'yi ezdirmedi İnönü'de... Almeida'sız asla Ev sahibi takımda golcü yokluğunda golcü yerine konan Mustafa Pektemek ile Veli Kavlak tam bir hayal kırıklığı idi... Hele Pektemek... Almeida varken formayı asla kapamaz o...