Sovyetler'in unutulmaz atleti Sergei Bubka, yüksek atlamada üstüne adam tanınmayan efsane isimdi... Bubka, öyle kurnaz biriydi ki; kendi rekorunu istese bir defada 10 santim 20 santim geçecekken o, bir santim bir santim kırmayı denedi hep... Her defasında da, ödülü kapmasını bildi... Bu, senelerce devam etti... Bubka, servetine servet kattı... Sovyetler'in en zengin sporcusu oldu... Çünkü Bubka, çıtayı birden bire değil, yavaş yavaş yükseltmesini bilen kişiydi... *** G.Saray'ın başına gelir gelmez, üst üste 4 yıl lig şampiyonluğu, ardından UEFA Kupası derken, sarı - kırmızılı takımı inanılmaz bir başarıya doyuran Fatih Terim, şimdi kendi yükselttiği çıtayı egale bile edememenin üzüntüsü ve sıkıntısı içinde... O yükseğe koyduğu çıtanın üstünden zıplayarak değil, şimdi altından yürüyerek geçebiliyor artık... Bir zamanlar "İmparator" diye yeri göğü inleten taraftar, onunla bir röportaj yapabilmek için gazetecilik savaşı veren gazeteciler, şimdi Terim'den kaçar oldular... Onunla konuşmaktansa, yanından uzaklaşmayı "Selâmet" sanıyor... Terim artık "Eski İmparator!" Artık onun hükmettiği topluluk, zaferlere alıştırdığı milleti, ne yazık ki üstüne pet şişe atacak kadar dönek oldu... Ona methiyeler düzen, elini bile sıkabilmek, çocuğuna imza alabilmek için bin takla atanlar, şimdi ağıza alınmayacak lâf atıyor... Çünkü, Terim'in sırtında kürk, altında taht yok... Bizim milletimiz, sade bir vatandaşa saygı gösterecek değil ya... Vur gitsin... "İmparatorluk" yağmalanma içinde, asi kişiler ise "Başkaldırışlarına" devam ediyor... Söz dinlemiyor, çünkü mutlu değil, çünkü "İmparator"'u artık sevmiyor, takmıyor... *** Kendilerini, bu kadar karamsar bir tablonun içinde zannedenler, aslında bir aynaya baksalar, kaybedilmiş çok şeyin olmadığını görecekler... Ama göklere çıkartılan bir F.Bahçe'den sadece 2 , lider Beşiktaş'tan 5 puan geride kalmak böylesine bir imparatorlukta isyan çıkartacak boyutlardaysa çok yazık... Bir, birbuçuk maçlık fark nedir ki?.. Bakınız geçmiş sezonlara... Şampiyon olan takımın kaybettiği puanlar 23 ile 27 arasında... Daha bu ligde köprülerin altından ne sular akacak... Ne puanlar kaybedilecek, ne sıkıntılar yaşanacak... G.Saray, şunun şurasında 7 puan kaybetti topu topu.. Daha toleransı oldukça bol... Ama böyle bir tablo gözümüzün önünde dururken, G.Saray'daki yüzlerin asık, huzurların kaçık, morallerin bozuk olmasının hiç anlamı yok... *** Hangimiz Fatih Terim'in hocalık kariyerine dil uzatabilir ki?.. Adam bu işin erbabı... Geçmişte de defalarca ispat edildi bu... Alınan galibiyetler, dize getirilen Avrupa'nın devleri, kupalar... Terim daha ne yapsın? Bu sene bir yerlerde yanlışlıklar var tabii... Bunda, Terim'in suçunun büyük olduğu muhakkak... Aile içindeki huzursuzluklara komşuların bulaşması gibi, G.Saray'ın içindeki sıkıntıları kaşıyıp kaşıyıp büyütmek ve yara yapmak kimsenin harcı değilken, şimdi oturduğumuz yerden "Ahkâm" kesmek devri başladı... G.Saray'ı kötü denilen, aslında her şeyin normal göründüğü bu durumdan çıkaracak olan kişi yine Fatih Terim'dir... O ki, futbolumuzdaki başarı çıtasını en yükseğe çıkaran isimdir; o ki, bizi zamanında mutluluk havuzunda yüzdüren kişidir; o ki, havalimanlarında hep omuzlarda karşılanan kişidir; o ki Fatih Terim'dir, yine bütün güzellikleri, o, G.Saray'a getirecek kişidir... *** Büyük insanların hapşırmasının, aslında, insanları bu kadar telaşlandırmaması gerekir... İyi gün dostlarının, kötü günlerde de geçmişteki mutlu günlerin şerefine bazı çirkinlikleri göemezliğe gelip, mutlu tablo çizmeleri gerekmez mi? Öyleyse, karşımızdaki kişi Fatih Terim'dir... Dünkü Terim, yani dünkü İmparator... Tahtını tutup sallayanlar, lütfen kenara çekilin ve saygı ile önünde yine eğilin... Göreceksiniz, hem G.Saray, hem de Fatih Terim'in geri dönüşü "Muhteşem" olacaktır...