Kendi haline giden bir ligin, nihayet seyri, şekli, şemaili değişti... Bunun için hakem Cem Deda'ya herkesin bir teşekkür borcu olmalıdır!.. Kurgulu bir ligin, kurgusunu bozduğu için... Etliye sütlüye karışmadan, sahasındaki her maçta 3 puanı çantada keklik gören F.Bahçe'ye karşı, G.Saray ve Trabzonspor'un kıskanma duygularını kamçıladığı için... Anadolu'nun yıllardır güçlü gibi gözüken ama bir baltaya sap olamamış takımlarını bile isyan ettirdiği için... Cem Deda, ligin bundan sonrası için yeni bir köprü olmuştur, ligin yeni "piyasasını" açmıştır... *** Bu ülkede, F.Bahçe'nin, Deda yardımıyla G.Birliği engelini aştığı konuşulurken, Daum'un "Bu Ankara takımı Beşiktaş'a karşı hiç direnmedi" Alex'in de "G.Birliği Beşiktaş'a karşı kız gibi oynadı" saçmalıkları kıyamet koparmazken, Trabzonspor yöneticisi, disipline gönderiliyor... Diyarbakır isyanda... Denizli isyanda... G.Birliği isyanda... Cem Deda olayı, şu dakikadan sonra, dostluğu yıkıp, saldırıyı körüklemekle kalmadı, Türk futbolunun bu saatten sonra sinir küpüne dönüşmesine sebep oldu... Şimdi her maçtan sonra, tertemiz kazanılan puanların üstüne bile mutlaka çamur atılacaktır... Bundan böyle, bu ligin, sadece F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ı "mutlu etme ligi" olmadığı gerçeğine isyanlar, çığ gibi büyüyecektir... Ve de "İlk zamanlar acemiydim, maç sahada kazanılıyor sanırdım ama artık öğrendim" diye çekinmeden konuşabilen başkanlar, susturulacaktır... *** Meclis Araştırma Komisyonu'nun aylardır sürdürdüğü "şike ve teşvik" konusunda kimse sona gelindiğini zannetmesin... Çünkü bu işin sonu yok... Mafya liderlerinin bile soruşturmaya alınıp, bilgisine başvurulduğu araştırmada, sonuç, zaten ligin bitimine doğru neticelenecek gibi görülmektedir... O neticede de, elle tutulur bir somut kavram avuçlarımızda olmayacaktır büyük bir ihtimalle... Zaten, bugüne kadar "yapan yaptığıyla, eden ettiğiyle" kalmamış mıdır hep? Bütün bu zahmetler, maksat uyutma, maksat "işin peşini bırakmıyoruz" imajı ve de "bakınız, devlet her yerde imdada yetişir" düşüncesinin, vatandaşın beynine şırıngasıdır... Devlet yetişir evet ama iş işten geçtikten sonra... Biz çoktan soğuk su içtik "faili meçhul şike ve teşvik" neticesi çıkacak bu soruşturmanın üstüne... *** 100 trilyona yakın vergi borçları silinen "2.5 büyük" takımımız, şimdi yeni bir kıskacın içine girmek üzere... Onların, 5 yıldan bu yana bütün hesapları incelemeye alınacak, teknik direktör ve futbolcularla yaptıkları sözleşmelerin gerçekliği didik didik edilecek... Maç hasılatlarının, Digitürk'ten tahsil ettikleri yayın gelirlerinin, yüzde 18 oranındaki KDV'sini muntazam ödediler mi? Futbolcu mukaveleleri, vergi dairelerine beyanlar, defterler gerçeği yansıtıyor mu, stopaj kaçağı var mı? Teberrulu bilet satışlarından dolayı, devlet vergi kaybına uğratıldı mı? Bunların hepsi şu anda inceleme aşamasında... Amma... Başlarına gelebilecek bir muhtemel felâketin farkına varan yöneticiler, şimdi Maliye Bakanı'nı frenletmek için, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı'nı devreye sokuyor... *** Can güvenliklerinin olmadığı stadlara "UEFA Kriterleri'ne" uygunluk belgesi verenlerin, kırılan burunlara, yarılan kafalara, sokulan bıçaklara rağmen, kenara çekilip, hiç bir şey olmamış gibi durmaları, gerçekten çok zorumuza gidiyor... Tahkim Kurulu ile, MHK ile, Gözlemciler Kurulu ile, PFDK ile tam bir "komedi" uyumluluğu içinde, Türkiye Ligi'ni götüren federasyon, elini açmış, "Hayırlısı ile ligi bitirme" duası ediyor... Gasp edilen puanlar, atılan tekmeler, çıkmayan kartlar, uydurulan penaltılar, ucuzlatılan cezalar, hafif hasarla geçirilen tribün olayları, şampiyonun "erkekçe" çıkması gereken bir yarış platformunun, ne kadar uyduruk, ne kadar şaibeli ve ne kadar adaletten yoksun olduğunun delilidir... Bu ligde, olan olmuş, giden gitmiştir... Kalan sağlar bizimdir! Televizyon bülbüllerinin asıp kestikleri, ortalığı gerdikleri bir spor mücadelesinde, yine de bu kadar az "telefat" vermemiz, herhalde federasyonun tek tesellisidir... Peki ya bizim tesellimiz ? O, Orhan Gencebay'ın şarkısında kaldı artık...