Kaptanın ihaneti

A -
A +

İnsan tehlikeyle karşılaşmadan cesur olup olmadığını anlayamaz ki... Ligin ilk haftasında Malatyaspor karşısında bazı gerçeklerle burun buruna gelen Beşiktaş, dün gece Ankara'da 90 dakika hep ciddi olmaya çalıştı. Del Bosque'nin kulağına G.Birliği'nin fısıldanması ünlü hocayı tedbir üstüne tedbir almaya zorlamıştı. *** Beşiktaş'ta haftanın 6 günü konuşulanlar, takımda yer bulamayanların bunalımı ve huzursuzlukları oldu. Yok Sergen neden oynamıyor... Yok Cordoba kapris yapıyor. Yok efendim Tümer "oynamazsam çeker giderim" diyor gibi futbol dışı kulisler. Oysa Beşiktaş'ta esas konuşulması gereken yepyeni siyah-beyazlı bir takımın takdimi olacakken, boş şeylerle vakit geçiriliyor. Dün G.Birliği karşısındaki Beşiktaş, belki çok atak, çok gol kaçıran ve çok gol atan Beşiktaş değildi. Ama oyun disiplinini sahanın her yerinde yerine getiren bir siyah-beyazlı takım karşımızdaydı. *** Tayfun'un ilk defa oynamasına rağmen 40 yıllık Beşiktaşlı gibi arkadaşlarına müthiş desteği siyah-beyazlı takımın en büyük artısıydı. Defans bloğunda Youla ve Boliç'in erken baskınla pasifize edilmesi rakibin gol ayaklarının susturulması anlamını taşıyordu. Sadece sağ kanattan Mehmet Nas ve Ali Tandoğan ikilisiyle Beşiktaş'ın sol tarafının yıpratılması da bir sivrisinek ısırması kadar can yaktı sadece. Zaten G.Birliği'nin tek amacı vardı: Yenilmemek. Gol atma düşünceleri yoktu. Günü kazasız kurtarma istekleri Ahmet Yıldırım'ın oyun dışı kalması ve Okan'ın büyük hatası sayesinde kamçılandı ve tam 3 puan verirken, 1 puana razı oldular. *** Beşiktaş her hafta tek tek puan alarak işi idare etmeye kalkışırsa, yakında verilen bu puanların hesabı zor görülür. Siyah-beyazlı taraftarın 1 gram bal için 1 çuval keçi boynuzu yeme lüksü yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.