Bu Beşiktaş'ta suçlu değil sorumlu arıyoruz... Del Bosque'nin eline "Türkiye'nin en kral futbolcularını aldık" diye hava atarak konuşanlar, neredesiniz? Neredesiniz Cordoba, Tümer; sakatlandı mı iyileşmek bilmeyen Ronaldo? Neredesin maç başına 25 bin dolar alan Sergen efendi? Arananlar, umut bağlananlar ortada olmayınca Beşiktaş da hem lig hem de Avrupa arenasında böyle kaybolur işte... *** Transfer döneminde 12 defa imza töreninde hatıra fotoğrafı çektiren yöneticilere sormak lâzım: "Sizin futbol anlayışınızla kurulan Beşiktaş'ın haline bakın!" Del Bosque'yi bile maskara edenler, önce ellerindeki futbolcuları adam etmelidir aslında... Ramazan gibi kaleci acemisiyle UEFA Kupası'nda yola devam edileceğine hangi Beşiktaşlı inanır? Mustafa Doğan ve Emre gibi iki anaforun kargaşasıyla nasıl defans göbeği emniyete alınabilir? Futbolcudan çok güreşçi kimliği ile Fatih Sonkaya mı rakiplerin hızlı hücumcularına fren yaptıracak? Ve eleştirildiğinde basına "Sanki onların arasında da becerisizlikler yok mu?" diye isyan eden İbrahim Üzülmez mi, hâlâ bu Beşiktaş'ın en iyisi? HHH Ve işte 19 dakikada Kartal'ın ipini iki kez çeken İbrahim Üzülmez'in dağıttığı Beşiktaş'ın o andan itibaren iki yakası bir araya gelmedi... Steaua hücumcularına "Buyurun önden geçin" diye yol veren sadece İbrahim Üzülmez değildi ki dün gece... O Ahmet Yıldırım, o Juanfran, ağır çekim halleri ile iş mi yaptıklarını sanıyorlar sanki?.. Okan'ın çılgın çırpınışları ve İbrahim Akın'ın gayreti dışında elle tutulur ne vardı? Carew, sakatlanıp çıkmasaydı, sonuç farklı mı olacaktı? Yooo... Uzun lâfın kısası... Beşiktaş dün gece bizleri bu kadar karamsarlığa iterken futbol adına en ufak bir güzelliği ortaya koyamamakla UEFA sınırlarından dönme sinyalini de verdi... Bir koca sezonda sadece F.Bahçe galibiyeti ile hatırlanacak bir takımın tek tek değil, toptan değişmesi gerekiyor... Çünkü her kupada, her platformda inceldiği yerden kopan ümitlerin telâfisi çok güç artık..