Kendi düşen ağlamaz

A -
A +

Bazı gerçekler kılavuz dahi istemez... Çünkü karşıda görünen köy değildir, gerçeğin ta kendisidir... Karşılaşmadan 15 dakika önce, takım kadroları önümüze geldiğinde, bizler maçın sonucunu tahmin ettik bile... Bir Beşiktaşlı taraftara deseniz ki "Eldekilerle bir takım kur" bundan daha kötüsünü asla ilk on bire yazamazdı... Ama Mustafa Denizli bu... Yaptı yapacağını yine... Keita gibi bir cambazın karşısında sadece bonservisi iyi para eden İsmail Köybaşı adında bir genç... Sağda Kewell gibi, topa mükemmel hükmeden, futbolun alfabesini defalarca yazmış bir ustanın karşısında, transferin son günü "İş olsun" diye İspanya'dan apar topar getirilen İbrahim Kaş... Daha dakika bir sağ kanattan Keita... Dakika iki, sol kanattan Kewell... Ve 4. dakikada Arda'nın kornerinde şaşkın şaşkın bakan Ferrari, Rüştü, Yusuf'un, bakışları arasında, Mustafa Sarp'ın kafa golü... Olacakları tahmin etmek çok güç değildi ki... Sizin takımınızda, eğer Nobre, Bobo ve Holosko gibi forvetin kemik adamları varsa, siz onları kulübede oturtamazsınız... En azından birini oturtamazsınız... Ama Denizli üçünü birden kulübede oturtup, inatla Nihat'tan yeni bir golcü kimliği çıkarmaya çalıştı... Peki, Nihat ilk yarıda ne yaptı? Hiç... Serdar Özkan, Yusuf ? Onlar da hiç... Birazcık Ernst'in çabaları, biraz da, Arda'ya adam adama markaj verilen Ekrem'in çalışkanlığını çıkarın, Beşiktaş ilk yarıda tam bir hüsranı oynadı sadece... Erken golün morali ile, sahanın tek hakimi olan G.Saray bilhassa Keita'nın, İsmail'i maskara eden çalımları, Kewell'ın voleleri arasında kaçan gollerin sayısını biz de tutamadık... İkinci yarıya Tabata ve Nihat'sız başlayıp Bobo ve Fink'e şans tanıyan Denizli, en azından takımını fazla ezik oynamaktan kurtardı... Hatta Beşiktaş, G.Saray kalesini sıkça ziyaret etmeye başladı... Arda'nın çok kötü gününde olması yüzünden adeta 59 dakika 10 kişi oynayan sarı-kırmızılılar da, Elano'nun oyuna girmesi tekrar dengeleri sağladı... Baros'un attığı iki gol sonrasında artık Denizli'nin şapkasını önüne koyup düşünme zamanı geldi... İki gün sonra Manchester United karşılaşmasında alınacak bir başka yenilgi, hem yönetimi, hem de Denizli'yi ateşe atacaktır... Eee ne diyelim... Kendi düşen ağlamazmış...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.