Kurtulan ne ki?

A -
A +

UEFA kupasında kendisine çeki düzen veren Beşiktaş, ligde de hasret kaldığı 3 puanı kapıp sazlı-sözlü saldırıları başından defetti. Malmö'deki gövde gösterisinde moral bulup İnönü'deki puan savaşına çıkan siyah-beyazlılar, şimdilik "kelle vermeyi" rafa kaldırdı. Çünkü karşılarında 2 yıl öncenin Samsunspor'undan eser yoktu. Geçmişten biriken intikam hissini bile duyamayan Beşiktaş, böylece hem günü hem kelleleri kurtardı sadece. *** Futbola yeni bir slogan ekleyen Anelka, dün İnönü'de "el" üstüne şair kesilen Beşiktaş taraftarının ilham kaynağıydı adeta. "El değmemiş temiz bir lig istiyoruz" pankartını taşıyan futbol takımı da saha içinden tribünlere lojistik destek verdi. Erdoğan Arıca ile ligin dibinden tırmanışa geçmek isteyen Samsunspor ne yazık ki; bu sıçramayı yapacak güçte görülmedi. Kalesinde hiç güven vermeyen hatta varlığı ile yokluğu belli olmayan Kerem ve ileri uçta sadece adı kalan Serkan'la kime kafa tutabilir ki bu Samsunspor? Orta sahasında 4 trafik memuru misali her gelene "geç" diyen bir futbol anlayışı ile Beşiktaş'tan puan bekleme yanlışı gibi bundan sonraki maçları da hep hüsranla sona erebilir bu Samsunspor'un... *** "Sen bizim evladımızsın. Bir yere bırakmayız" diye yönetimin sahip çıkmaya çalıştığı Rıza Çalımbay, dün yine basit plân ve oyun şekliyle takımını sahaya çıkardı. Hangi devirdeyiz? Hangi çağdayız? Yahu demin de dedik ya, Serkan'ın "Ahı gitmiş vahı kalmış". Böyle bir futbolcuya adam markajı yaptırıyor Rıza Çalımbay. İbrahim Toraman'ı bu yüzden oyunda hiç kullanamamak, hangi modern futbol anlayışının içinde yer alır? Sadece Serkan'a adam markajı olsa iyi... Rafael'i Gökhan'la gölge takibine aldıran Rıza Çalımbay, iddia ediyoruz ki; Beşiktaş'ta asla uzun ömürlü olamaz. Kleberson ile Okan'ın çalışkanlığına ve Sergen'in duran toplardaki ustalığına güvenip, kaç maç kazanılabilir? Çünkü bu ligde, hiçbir takım Samsunspor gibi ligi erken bırakmış görüntüsünde değil. Ve hiçbir ekip, onun kadar çabuk teslimiyetçi olamaz. Dün geceki maç, Malmö karşılaşmasının ardından alınan bir galibiyet olarak güzeldi. Ama Beşiktaş'ın futbol fakiri bir takım karşısında futbolsuz ve "el yordamı" olmadan kazandığı maç dışında fazla bir özelliği de yoktu. Sanki kuru sıkı tabancanın gürültüsü gibi bir patlamaydı sadece. Bu yüzden kimse bu sonuçla gelin - güvey olmasın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.