Merhaba hüzün!

A -
A +

Beşiktaş kendi etti, kendi buldu... Sahadaki futbolcusu, kulübedeki teknik kadrosu ve soyunma odasına inip fırça atan başkanı ile siyah-beyazlı takım, dün sevenlerinin yüzünü kara çıkarmıştır... *** Beşiktaş formasını hiç hak etmeyenlerin sahada boy gösterdikleri karşılaşmada, siyah-beyazlı takımdan mutluluk beklemek hayal ötesi bir şeydi zaten... 10 Kasım 2007 tarihinden beri forma yüzü görmemiş Mehmet Yozgatlı'nın dünkü halini görmeliydiniz... Amatör kümedeki futbolculara eğer ayıp olmazsa, onlardan biri gibiydi o... Yoo onlar gibi bile değildi... Mesuliyetsiz, karşılaşmanın önemini bilmeyecek kadar da gamsızdı... 45 dakikada tek bir olumlu topunu göremedik... Oyuna zerre kadar katkısını göremedik... Onun sahada kendisini değil, gölgesini bile göremedik... Bırakın Mehmet Yozgatlı'yı, onu konuşmaya bile değmez çünkü... Onun dün saçı uzun, futbolu kısaydı... İbrahim Toraman'a bakıp utanması lazım o Yozgatlı'nın... Önce sağ bek başladı Toraman... Cisse sakatlandı ön liberoya geçti... Gordon çıkınca da stopere... 31 dakikada 3 değişik mevkii... Toraman'ı nereye koysanız aslanlar gibi mücadele ederken, diğerleri saha içindeki seyirciydi sanki... Attığı gol dışında Tello ne iş yapar? Sadece rakibin bacak arasından top geçirmeye çalışan, bunu da beceremeyen sadece bir gol pası verebilen Delgado ne iş yapar? Fatih Terim'in prensi İbrahim Kaş ne yapar? Futbolunun son demlerine gelmiş İbrahim Üzülmez ne iş yapar? Holosko ile golün 7 dakikalık sevincini yaşayamayan o seyirci, sahada ayakları dolaşan, rakipten top almayı bile beceremeyenleri ne kadar yerin dibine batırsa haklıdır... Çünkü Beşiktaş bu olamaz, böyle oynayamaz, kupadan böyle elenemez... İbrahim Üzülmez'in gol öncesi yediği çalımlar bir utanç belgesidir... Baki, gol pası dışında kaptanının hatalarına ayak uydururken, siyah-beyazlı renklere hizmet değil ihanet etmiştir... Ricardinho takviyesi bile fayda getirmemiş, o da sahadakilerin çirkin futbol anlayışına ayak uydurmuştur dün... Ve sahada dökülen, mücadeleden kaçanları kenardan göremeyen Ertuğrul Sağlam da, bu ödenecek faturada en büyük pay sahibi olmuştur... *** İkinci yarı başlar başlamaz iki gol pozisyonundan faydalanamayan, Tello'nun golü ile moral çöküntüsüne uğramayan Rizespor, 2-2lik skoru yakaladığında tünelin ucunu çoktan görmüştü... 3-2'lik yenilgiye rağmen mutlulardı... Çünkü onlar sapına kadar bu turu hak etmişlerdi... Helâl olsun... Ya tünelde kalan Beşiktaş'ın acıklı hali? O da herkese ders olsun.. BENİM YILDIZIM Rizespor'daki diğer futbolculara ayıp olmazsa, Suat, dün sahanın yükü en ağır ama en çalışkan futbolcusuydu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.