Milosevski ve ustalar

A -
A +

Yarından sonra okullar açılıyor. Her tarafta köprü tamiratı, yol kazımı... Bir türlü zamanı ayarlayamayanlar dün yarım saat yağan yağmurun mazgalları tıkayacağını da hesap edemezdi tabi. Bu yüzden 2.5 saatlik yolculuktan sonra 20.dakikasında yetişebildiğimiz maçta; heyecanımız da, seyir zevkimiz de kaybolmuştu. * 27.dakikada gelen Malatya golü ile kümülüs bulutları gibi kabus çöküverdi Beşiktaş'ın üzerine. Tribünler gerildi bir anda. Kendi aralarında kavgalar, itişmeler ve ağız dalaşı... Sağolsun Serdar başkanın parlak zekasından çıkıp uygulamaya konan yeni basın tribünü rezaleti bizim de sinirimizi artık tepemize çıkardı. En ateşli seyirci grubu içinde, en şiddetli müzik eşliğinde; gazetemize telefonla ulaşma isteğimizin zorluğu tahammül sınırlarımızı tüketiyor artık... Memurlar gibi açlık grevine mi başlayalım, yoksa maçları boykot mu edelim bilemiyoruz... * Sinirimizden maçı unuttuk, hava raporuna, yol tamiratına ve Serdar başkana taktık kafayı. Affola. Eski Beşiktaşlı Atilla'nın golüne 4 dakika içinde A. Hasan'la cevap veren siyah-beyazlılar, bütün karamsarlıkları bir anda üstünden atıverdi. İşte Malatya bu dakikadan sonra smokini çıkararak, yamalı elbise giymiş gibi şıklığını kaybetti. Üstelik kanatları arasında kopukluk, oyun düzeninde savrukluk hakim oldu. İkinci yarının hemen başında Sergen ustalık, takipçilik ve aklını birleştirip, İnönü klasiğinin devamını sağladı. Dünkü oyunda, orta sahayı hakimiyeti altına alan Giunti, Tayfur ve Dobrowski defanslarına fazla iş düşürmeyen adamlardı. Genç kaleci Ramazan'ın yediği golde hatası büyük olmasına rağmen 90 dakikada fazla bir sırıtkanlığını görmedik. Ve Lucescu'nun üstüne toz kondurmadığı İlhan'ın ise varlığı ile yokluğunu da asla hissetmedik. Tekrar lige dönüş böyle olmaz. İlhan'ın eski günlerine kavuşması hiç de kolay gibi gözükmüyor. * İngiltere maçında Makedonya'yı ve dolayısıyla bizi de yakan Milosevski ve de Beşiktaş'ın usta ayakları olmasaydı; Kartal İnönü'de üstü üste 14. pikesini dün zor yapardı. Hakem Kuddusi Müftüoğlu, ilk yarıda Fazlı'nın Ahmet Yıldırım tarafından topsuz alanda çekilmesini görmeyişi dışında kusursuz bir maç yönetti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.