Mum ışığı

A -
A +

Dünya klasman sıralamasında aramızda tam 100 basamak fark vardı Gürcistan'la... Yani biz onlardan 100 basamak yüksekteyiz... Hani böyle bir rakiple kedi yumakla oynar gibi dalga geçmemiz gerekirdi aslında... Üstelik bir asgari ücretlinin 1 yıllık kazancının 5 misli de prim döşemiştik bu maça... Ama heyhat... Eğer şu Gürcistan karşısında dün gece çektiğimiz sıkıntılar yüzünden adeta kurdeşen dökmüşsek 2006'yı yakalamak ne kadar gerçekçi olur ki... *** Yeni federasyon... Yeni hoca... 50 trilyonluk doping pompası... Bunları konuşmak başlangıçta çok güzel... Dün gece Ersun Yanal'ın ilk resmi imtihanında karşımıza çıkan manzara değil bir natürmort tabloydu... Tabaktaki çeşitli meyvaların tek tek lezzetinin mükemmel olduğunu biliyorduk... Bir ondan, bir şundan tattığımızda damak zevkimiz kalmadı... Olmuş görünün ham meyvaydı sanki... Rüştü için eskiden "kalemizde duruşu" yeter derdik. Ama eski Rüştü yok... Top ona hedeflendiğinde çarpıntı basıyor yüreğimize... Gözlerimiz faltaşı gibi açılıyor... Rüştü artık güven vermiyor... *** Defansımız için de söylenecek çok olumsuzluklar var... Ümit Özat'ı bir kenara alırsak, Deniz, İbrahim Toraman ve Serkan'ın her an bir sakarlığını bekler haldeydik... Gürcistan gibi tek gol ayağı Şota olan, günümüzde sadece halı sahalarda oynayacak güçteki bir emekliyi durdurmakta bile güçlük çektik... Orta sahamızın boy fakirliği de Milli Takımımızın büyük dezavantajlarından biriydi... Emre'nin ustalığını bir kenara ayırırsak, Hasan Şaş, Tuncay ve Okan'ın inanılmaz bencillikleri takımımıza yarar değil hep zarar verdi... Sadece kenar topları ve kornerlerde Gürcistan defansının dağınıklığından faydalanmak istedik... Hakan, Kaladze'nin markajından bir saniye olsun kurtulamadı... İlk yarıda bizim yakaladığımız fırsatların aynısını rakibe de tanırken aklımızdan hiç de iyi şeyler geçmedi... *** Ve ikinci yarı başladığında ümitlerimizin de tüm olumsuzluklara rağmen yeşereceğini biliyorduk... Koca bir 45 dakikada tek olumlu hareket yapamayan Fatih, 49. dakikada çok büyük bir işi gerçekleştirdi... Tam kötü gidişe dur diyordu ki, o Karamürsel sepeti gibi gördüğümüz Gürcistan, oyunun son dakikalarda yaptı yapacağını... Dün geceyi, "Bu sadece bir başlangıç, olur böyle şeyler" diye değerlendirirsek sırt üstü yatıp keyfiimize bakalım o zaman... Ama şu bir gerçek ki, ayaklarına trilyonlar feda edilen bu Milli Takım, ileride bizi endişelerle başbaşa bırakacak sanki... Mum gibi sadece dibini aydınlatan değil, ışıl ışıl göz kamaştıran bir takımın özlemindeyiz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.