Mutluluktan kaçan takım

Küçük kedi cevabı yapıştırmış: "Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk; mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim." Ve eklemiş: "Kuyruğumu kovalıyorum, sonunda onu yakaladığım zaman, biliyorum ki, mutluluğu yakalamış olacağım." Yaşlı kedi gülmüş: "Gençken ben de senin gibi, mutluluğun kuyruğum olduğuna inanıyordum... Yıllar geçtikçe anladım ki; ne zaman onu kovalasam, o benden uzaklaşıyor... Ne zaman kendi işime baksam, o hep peşimden geliyor" Daha ligin bitmesine 7 hafta kalmışken, kendi kendine, ölüm senaryoları yazıp, onu sahneye koymaya çalışan G.Saray taraftarı, artık öyle inanmış ki; mutluluk asla onların kovaladığı nesne değil... Savaşta mermisi tükenmiş asker, oturup düşmanın kendisini delik deşik etmesini bekler mi? "Öleceksem, kahraman gibi ölürüm" demeyen, kaç vatansever vardır tarihimizde? Mermisi yoksa, süngüsü vardır... Ve o süngüyle, bir düşmanı haklamak, vatana en büyük hizmettir... Savaşta korkak olmak geçer akçe değildir hiç bir zaman... Savaşta, kahraman olarak anılmayı, arkasında utanılmayacak bir anı bırakmayı istemek, kahramanlıktır... Savaşlar kaybedilebilir... Ama son nefes verilmedikten sonra, umutlar tükenmez hiç... G.Saray, savaşın ortasında, cephede bölünmüş bir ordu görünümüne düşüp, zafer kazanmak peşinde değil, kaybetmeyi peşin kabul etmenin ezikliği içindedir şu anda... 4 yıl üst üste şampiyon olunan dönemlerin güzel anıları, mutluluk tabloları çabuk silindi G.Saray'da... O dönemin "Başkomutanı" Fatih Terim'i, yere göğe sığdıramayanlar, gün geldi, geçmişteki mutlulukları bir kenara itip, koca imparatoru "defol" diye tahtından indirdi... Şimdi o UEFA Kupası'nı Türkiye'ye getiren, bir daha gelmesi de imkansız gibi görünen bir inanılmaz olayın kahramanı; içindeki G.Saray sevgisinin üzerine taş basıp, ömrünün yarısını verdiği bir kulübün, artık kenarından bile geçmiyor... Terim'i küstürenler, bu olaylara seyirci kalanlar, şimdi yine kendi kellelerini kurtarmak için, bu defa Hagi'yi öfkeli kalabalığın önüne atıyor... Sen, parasızlıktan doğru dürüst kadro kurama, mevkiine göre adam bulama, sonra da eldekilerle, 60 milyon dolar transfer yapmış, dünya yıldızlarını toplamış F.Bahçe ile şampiyonluk yarışına gir... "El insaf" eyyy G.Saray taraftarı... Milyarlarca defa "el insaf..." Haksızlığın boyutlarını çizerken, insanların geçmişlerindeki kahramanlıkları kimse silemez... Savaş meydanlarında, topa, bombaya süngüyle karşı koyanlar, bir gün yaşlandıklarında "bunak" diye mi anılır? Asla... Onlar eli öpülesice, onlar sıkı sıkı sarmalanacak, onlar önlerinde saygı ile eğilinecek değerlerdir... Geçmişimizle nasıl utanmıyorsak, geçmişimizle, nasıl kutlamalarla övünüyorsak, o kahramanlara, kimse dil uzatamaz... Hagi, bir terbiyesizlik yaptı hadi... Ama eyy G.Saray taraftarı, size ömrünüz boyunca unutamayacağınız goller sunan, her maçta futbol estetiğine tüm zariflikleri katan Hagi'ye nasıl "hırsız" damgasını vurursunuz? Terim gibi bir hocayı kovdunuz, daha doymadınız mı? Gözünüz bu kadar mı döndü, şimdi Hagi'yi de karalayıp, aşağılayıp ortalıkta göğsünüzü kabarta kabarta mı dolaşacaksınız? G.Saray, kim ne derse desin, bu sezonun, eldekilerle en iyi futbolunu oynayan ekibi... Son saniyede yenen bir golle bozulan moraller ve Trabzon yenilgisi, daha bitime 7 hafta kala yelkenleri suya indirme sebebi olamaz... F.Bahçe'nin bu kadrosunun peşini bırakmamak da, bu sene G.Saray için alkışlanacak bir başarıdır aslında... Eğer birilerinde suç aranacaksa, bu adres Hagi değildir... Bu adres, futbolcular hiç değildir... Zaten, adresleri karıştıra karıştıra, mutsuzluklara imza atmada şampiyon bu G.Saray... Takım otobüsü taşlanırken, bu kulübe, en güzel günleri yaşatan Arifler'e, Hasanlar'a, Ayhanlar'a, Ergünler'e bile dil uzatıp onları kaybederken, kılını bile kıpırdatmayanlar; utanmalısınız... Florya'yı basıp, terör estirmek, bir kulübün şanlı mazisini hiçe saymak, sizin tekelinizde değildir... Siz, o Terim'i, Hagi'yi, çok özel futbolcuları istemeyip "defol" diyen, kendini bilmezler... Size yazıklar olsun... Siz defolun, siz düşün bu G.Saray'ın yakasından... Sizle yakalanacak mutluluktan, ne hayır gelir ki...