Nabza göre şerbet!

A -
A +

Beşiktaş'ta olup bitenlere bir baktığımızda, sanki disiplinin üst düzeyde olduğu izlenimini verir... 11 yıllık "iyi ve has Beşiktaşlı" İbrahim Üzülmez'in bir çırpıda biletinin kesilmesi "radikal kararlar" alan bir kulübün, artı hanesine yazılan bir dipnottur... Disiplinin olduğu yerde, normal şartlarda başarının da aynı oranda olması gerekir... Ama o göstermelik cezalar Beşiktaş'ta her işin mükemmel yapıldığını işaret etmez... Tamam, İbrahim Üzülmez, öyle veya böyle Beşiktaş'tan uzaklaştırıldı... (Gerçi ben, onun kesin ihraç edildiğine pek inanmıyorum ya... Çünkü hâlâ daha federasyona fesih kararı gönderilmedi şu ana kadar.) Peki; şimdi sormak lazım, disiplinden bahseden o yönetimdeki her kişiye... D.Kiev maçında, rakibine kasti tekme atarak kırmızı kart gören Quaresma'ya ne ceza verildi? Kiev'in -15 derecelik soğuğuna gitmemek adına, bile bile ladesin faturasını kesecek misiniz? Bir başka soru daha... "Beğenmeyen gelmesin" diye tribünlere isyanını küfürle süsleyip (!) iade eden Schuster'e bu kadar tolerans tanınmasının ezikliğini Beşiktaş neden yaşıyor acaba? Beşiktaş mı büyük, yoksa kombine alarak tribüne gelen, Kartal Yuvası mağazalarını paraya boğarak, tıkır tıkır parasını ödeyen taraftarın sayesinde alan Schuster mi? Orasını burasını fotoğrafçılara işaret edip "Bunu da çekin" diyen, Türk insanını aşağılamak adına her dakika yeni bir lâf yumurtlayan; kadro tercihleri yanlışlıklarla dolu olan; Fatih Tekke, İ.Üzülmez gibi futbolcuları beş dakikada harcayan bu Alman'ın "Nazi düşüncelerine" daha ne kadar tahammül edilecek Beşiktaş'ta... Hep söyleniyor... Schuster olmasaydı, Guti, Quaresma, Fernandes, Simao, Almeida bu takıma gelmezdi... Doğrudur... Eee "Şerbetçi Schuster'in" o kadarcık bir faydası da olsun hani... 3,5 milyon euro alıp Kartal'ın kanadını ligde, Avrupa'da kıran birisi, hocalık değil, menajerlik yapsın bundan sonra... Beşiktaş ve kendisi için daha hayırlı olmaz mı? Atma Recep! Arda, G.Saray'ın bir türlü iyileşmeyen müzmin sakatı... Tam 18 lig maçında yalnız bıraktı arkadaşlarını... Kupada da oynamadı ayrıca... Yani yeşil sahalarda yok, her ne kadar gecelerde görülse de... Geçen hafta gazete manşetlerinde bir abartılı haber... "Arda'ya 3 dev talip..." Kimmiş bunlar; Chelsea, A.Madrid ve B.Münih... Atma Recep, din kardeşiyiz... Sağlam ve oynayan bir Arda'ya bu takımlar transfer teklifinde bulunabilir ama şu Arda'ya, bizim 2. ligimizden bile bir teklif geleceğine kimse inanmaz... Ayrıca oynamayan birisi için para saçacak bir kulübe "enayiden" başka ne denir? Haa, o 3 dev kulüp, Arda'yı reklamlarda falan oynatmayı düşünüyorlarsa, ona sözümüz yok... Buyursunlar tepe tepe kullansınlar... Biz de zevkle seyrederiz kendisini! İnanmış çocuklar... Ligin ikinci yarısı başlayalı 5 hafta geçti... F.Bahçe şimdi müthiş bir deparla "gitti" denilen şampiyonluğun en büyük 2 adayından biri... Şu saatten sonra da, artık takip eden değil, takip edilen olacağı kesin... Bir hedefe, başkanından, malzemecisine kadar bu kadar kilitlenen ve inanan F.Bahçe'yi, diğer takımlar gıpta ile izliyor... Elindeki kaliteli malı, daha düne kadar semt pazarlarında bile pazarlayamayan o F.Bahçe, şimdi Nişantaşı piyasasının sosyetik mekânındaki en büyük mağazada sergiliyor... Almayı bırakın, seyretmesi bile zor artık... Saracoğlu, kapalı gişe seanslarına başladı... Fikstürün verdiği avantaj gazı ile de, tut tutabilirseniz F.Bahçe'yi... Emre bile uslandı... Gökhan Gönül'ün, hastanelik olduğu halde, yatağı yorganı atıp, sahalarda aslan gibi mücadele etmesi, bu inanışlığın en tipik örneği... Niang, Dia geldikleri günlerden çok daha kalite kokan futbollarıyla, rakip defansları allak bulak ediyor... Alex için "övgü dolu sözcükler lügati" bile yetersiz kalıyor... Adam dünyalı değil, sanki bir uzaylı... Golcü değil, gol kralı... Hamal değil, F.Bahçe'yi sırtlamış götürüyor... Duran topları onun kadar değerlendiren bir başkası daha yok... Varsın kenarda Aykut Kocaman'ın yüzü gülmesin... Çünkü F.Bahçe, şampiyonluk için limandan demir aldı... Önce istimi verdi, şimdi "Queen Elizabeth" gibi süzülüyor denizlerde... Yakında rıhtımda kalanların el sallaması da biter ümitsizlikten... Darılmaca gücenmece yok... Bu "inanmış insanların" şu güne kadar yaptıkları, yapacaklarının da teminatı değil mi? Süper Ligi bırak Bank Asya'ya bak Her hafta bir liderin değiştiği Bank Asya'da, tam 9 takım şampiyonluk kovalıyor... Çünkü 9. sıradaki K.Erciyes'in 30, lider Samsunspor'un 37 puanı var... O Samsunspor 25 gol atmış; 9'uncu K.Erciyes 24... Samsunspor'un 4 yenilgisi var, 9'uncu K.Erciyes'in 3... Her hafta nefesler tutuluyor bu ligde... 9 takımın şampiyonluk, 8 takımın da düşme korkusu yaşadığı bir ligin kalitesini göz ardı etmeyin... Çünkü onların da alkışlanmaya hakkı var... Hem de fazlasıyla...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.