Nafile çırpınış

"Bu takımın başarılı olmasını şu anda yaşlı gözlerle en çok ben istiyorum." Bu sözler Beşiktaş yönetiminin güçlü ismi Reha Muhtar 'a ait. Artık sabrının kalmadığını, Del Bosque ve bu yönetim anlayışıyla bir adım öteye koşulamayacağını erken sezinleyen bir yöneticinin itirafı bu. Reha Muhtar 'ın bugün gördüğünü hâlâ görmezliğe gelenler ise şimdi lig sonuncusu "A.Sebat'ı yendik" diye işe yine cıvıtacaklardır. 17 haftada 22 puan kaybetmiş, lider F.Bahçe'nin 14 puan gerisinde kalmış Beşiktaş'ın bu hallere düşüp, bütün yarışlardan nal toplamasına bakalım ne kadar seyirci kalınacak? Bir F.Bahçe galibiyetiyle koca sezonun havasını bu taraftar ne zamana kadar atacak? Aralarına aldıkları yöneticileriyle basına kin - öfke kusanlar karşılarına sıradan bir takım sunanlara daha ne kadar "eyvallah" diyecek? Dolarları babasının malıymış gibi saçtıkları futbolcuların "turşusunu" kuranlar gerçeklerden ne zamana kadar kaçacak? Gemi su aldı artık. Tayfalar bir bir kaçıyor. Kürekçiler ve dümendeki "Babacan adam" hâlâ daha "Kara göründü" diye bağırmak için bekliyor. Nafile bekleyiş bu. Gelelim maça.. A Sebatspor, belli ki, bu sezon ligde misafir. 17 maçta sadece tek galibiyet almış bir takımın Süper Lig'de zaten yeri yok. Halı sahada maç yapar gibi ciddiyetten uzak, işte bu rakibi "yendi" diye Beşiktaş için övgüler yazmak resmen ayıp kaçar. Cordoba 'yı yedek soyunduran Del Bosque' nin satırı bu defa İbrahim Akın, Juanfran ve Mustafa Doğan 'a indi. Gönderilmesi gündemde olan Veysel 'e de kucak açan "Babacan hoca" son değişik takımını A.Sebat karşısında denedi. Kaybedeceği fazla bir şeyi yoktu aslında. Eti belli, budu belli A.Sebat biraz derli toplu olabilse; bu kadar kolay lokma olmazdı dün. Allah'tan Beşiktaş'ın bu saçma ve zevksiz futbolunu tribünler görmüyor. Dün gece sadece İbrahim Üzülmez 'in golünü kenara alın ve onu alkışlayın. Eğer bu Sebat önünde bir kazaya uğransaydı, İnönü cezası biter bitmez o seyirci daha ilk maçta stadı yönetimin, hocanın, futbolcuların başına yıkardı.