Necati'nin isyanı!

İstanbul-Ankara çarpışmasının, aynı haftaya sığdığı 26. haftanın ikinci ayağında, İstanbul'un borusu öttü... G.Saray; ne yaptığı, ne amaçla çıktığı belli olmayan karşılaşmada, futbola ihanet edercesine, kötü oynayıp, hak etmediği 3 puanı aldığına kendisi bile şaştı... G.Saray'ın, şampiyonluktan söz etme devrinin az da olsa devam ettiği maçta, A.Gücü, kötü sarı-kırmızılı takıma nasıl mağlup olduğunu bir türlü anlayamadı, hazmedemedi ve başını taşlara vurdu... *** Uzun zamandır aynı kadroda oynamayan Orhan ve Cihan ikilisini, savunmanın iki tarafına yerleştiren Gerets, bu ikilinin dengesiz oyuna katkı faktörünün, aleyhine işlediğini 90 dakika göremedi... Üstelik, Orhan ve Cihan'ın yanına, bunlar gibi aynı ayarda Emre ve Tomas'ın da dağınıklığı eklenince, Mondragon'a Allah acıdı... Kolombiyalı kaleci, ayrı kaldığı formasına, kavuştuğuna bin pişman oldu... Çünkü, önündeki dörtlü, kendisine katkı değil, adeta köstek oldu hep... *** G.Saray'da S.O.S veren esas bölge ise Sabri, İnamoto ve Ayhan'a teslim edilen orta sahaydı... İlk yarıda A.Gücü'nün baskısı karşısında tel tel dökülen bu üçlü, önlerindeki İliç'in de bozuk bir gününde olması yüzünden, takımları adına en ufak bir güzellik sunamadılar... Nitekim Gerets, ikinci yarının hemen başında Cihan'ı oyundan alıp Sabri'yi defansın sağına, Hasan Şaş'ı orta sahanın yine sağ tarafına monte etti... İlk yarıda tek bir olumlu iş beceremeyen Hakan Şükür de Gerets'in tahammül sınırını ikinci yarı ile bitirdi ve Necati'ye şans doğdu... *** G.Saray'daki bütün bu değişiklikler, takıma yine yenilik getiremedi... İlk yarıya nazaran biraz dağınıklıktan kurtulsa da G.Saray, şampiyonluk kovalayan bir ekip değil, sıradan bir maçı, başından defetmeye çalışan görüntü içindeydi... Ama Necati, tek başına takımını sırtlamaya yeminliydi sanki... Birbirinden nefis iki gole imza atarken, hocasına "Beni kulübeye neden mahkûm ettin" sorusunu hatırlattı bir kere daha... Hakan Şükür'e rekor kırdırmak uğruna harcanan Necati'nin bu parlayışı, bundan böyle kulübede oturma sırasını da değiştirecektir artık... *** F.Bahçe ile 9 puanda kalan fark, bundan böyle G.Saray'ın, şampiyonluk ümitlerini sürdürmesini sağlasa da gerçekleşmesi imkansız gibi bir şeydir... Çünkü G.Saray'da bu ışık yok, hırs yok ve de hedef yok... Sen, Hakan Şükür'ün tüm formsuzluğuna rağmen bu takımdan artık emekli edemiyorsan... Sen, elindeki en iyi oyuncu Song'u, yedek kulübesine bile zor oturtuyorsan... Sen, orta sahana futbol servisi yapacak bir adam bulamamışsan... Sen, savunmadan tek topu aklı başında çıkaracak kurguyu kuramamışsan... Şampiyonluk treni kaçacaktır bir gün...