Biz daha çoook 9 yıllar bekleriz. Bir tarafta Türkiye Kupası'nı 13 defa götürmüş G.Saray. Diğer yanda 22 yıldır bu kupanın hasretiyle yanan F.Bahçe. "İki yiğit çıkmış meydane İkisi de birbirinden merdane." İyi güzel de, yiğitler meydanda, onları sevenler nerede? Hani "damarımızı kesseler sarının yanında ya lacivert, ya da kırmızı akar" diyen o palavracı taraftar "nerdesin haney?" ??? "Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır" prensibini benimseyenlerin yalnız bıraktığı iki devin yıllar sonra finalde kapışmasını "sıradan bir olay" gibi görenlerin ayıbı Olimpiyat Stadı'nı kapladı dün gece. Bu maça gelinmemesi için "Asarız, keseriz, karakola götürürüz" korkutmalarıyla futbolumuzu öksüz bırakan yetkililer de suçludur "ayıp" gecesinde. Şampiyonlar Ligi'nin provasında resmen sınıfta kaldığımızın belgesini yıllar geçse de tarih sayfalarında saklamak zorundayız. Hani yollarda problem yoktu? Hani her şey tıkırındaydı? Geçiniz bunları geçiniz. Dileriz 25 Mayıs tarihi Türkiye'yi "Dünyaya rezil etme" günü olarak hatırlanmaz. ??? Maç öncesi bütün bu olumsuz hava Serdar Tatlı'nın düdüğüyle yerini güzelliklere ve gollere bıraktı. F.Bahçe'nin tedirgin halinden bir an önce faydalanmak isteyen G.Saray, 22 dakikada 3 golü birden bularak, adeta "dü-şeş" attı. Bu 3 golün 2'sinde Ribery'nin, birinde de Hakan'ın üstlendiği roller birinci sınıftı. G.Saray'ın daha 2. dakikada aksayan sol savunma kanadında Orhan adeta "Bu gece ben bu işi beceremeyeceğim" diye haykırıyordu. Aynı dert, F.Bahçe'nin de başına belaydı. Sarı-lacivertlilerin de sol savunmasında Deniz belki de hayatının en kötü futbolunu sergiliyordu. İşte bu şartlar altında ilk devreye sığan 4 gol, bu maçın kalitesinin de belgesi oluyordu. ??? İkinci yarı başlarken, Hagi'nin Orhan'ı dışarı alması ne kadar doğruysa Ribery gibi sahanın yıldızını kenara çekmesi intihar derecesinde yanlıştı. Ama G.Saray Hagi'nin bütün yanlışlıklarına ve küçük düşünmesine rağmen F.Bahçe'nin 22 yıllık kupa hasretinin sona ermesine yine de yardım etmedi. Çünkü onu kurtaran Mondragon vardı. F.Bahçe ise Daum'la bir derbi hüsranı daha yaşayarak 100. yılda G.Saray'ı mutlu eden taraf oldu.