Adı, Dünya Kupası ile hep yan yana konan Brezilya, bir türlü şansının tutmadığı Fransa'nını, elinin tersiyle değil, Henry'nin golü ile Almanya 2006'nın yarı final köşkünden düşüverdi... Hani "Kambersiz düğün olmaz" derler ya, Brezilya'sız da Dünya Kupası asla olamaz diye düşündük her zaman... Ama bu düşüncemizde yanıldık... Koca Brezilya; karşısında her zaman eli ayağı dolaşan Fransa önünde bir defa daha şansını kıramadı... Ve adını, bu kupada erken unutturdu... *** Bu güne kadar Sambacılar'ın bazen futbolla alay etmelerine, gerektiğinde amele, gerektiğinde de Lordlar Kamarası'nın asilzadeleri gibi protokol kostümleriyle mücadelesine bir defa daha şahit olduk... Karşılaşmanın başından itibaren, sahada ağırlığını hissettirmeye çalışan ama bunda bir türlü başarılı olamayan Brezilya, unutulmaz yıldızlarının bolluğuna rağmen rakibi karşısında büyüklüğünü hissettiremedi... *** Sadece kilosunun ağırlığıyla sahada durabilen Ronaldo'nun ağır aksak ayaklarına mahkum olan Sambacılar, Ronaldinho'nun da, efsane futbolunun sadece İspanya'da kalmasıyla, hiç de kendine yakışmayan bir futbolu sahneye koyunca, koca kupanın bu yıldızlar topluluğundan mahrum kalması kaçınılmaz oldu... Oysa, futbolun içinde olanlar, Brezilya'yı tanıyanlar, bunun böyle olacağını asla düşünemezdi... *** Henry'nin golünün. Almanya 2006'dan adını sildiği Brezilya, zaten silik geçen şampiyonanın, tadını tuzunu kaçırdı... Ama bu futbol, bu uyuşukluk , Brezilya için de hiç sürpriz olmadı... Çünkü, hiçbir şey yapmayan, kendisine hiç yakışmayan oyunuyla, Brezilya'sız kalmamız, kaçınılmazdı ve sonunda o kaçınılmaz oldu... Demek ki, futbol, sadece yıldızların tekilinde değilmiş... Demek ki, bizler Brezilya'yı gözümüzde fazla büyütmüşüz...