Olimpiyat ve biz !

Ve "2008 Olimpiyatı" evsahipliği için 5 kent gaza bastı... Kimisi, son model Jaguar ile, kimisi de 74 model Murat 124 ile gidiyor... Kimisi, haftaya bir olimpiyat yapılsa hazır, kimisi de bizim gibi maket, proje çalışmalarıyla gönül eğliyor... Paris, Toronto, Osaka ve Pekin, İstanbul'dan bir iki adım değil, kilometrelerce önde... Dayanak mı istiyorsunuz?.. Açın internetinizi ve bu saydığımız şehirlerle ilgili olimpik bilgileri alın...  2008 adayı kentler, uluslararası takvime uygun olarak çeşitli denetimlerden geçmektedir... Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) 20-25 Mart tarihleri arasında 17 uzmandan oluşan IOC Değerlendirme Komisyonu, İstanbul'a gelecek... Bu güzel dediğimiz kentin "Olimpiyat Proje ve Hazırlıklarını" inceleyecek... Ve gördükleri, edindikleri bilgi ile dönecekler... İstanbul'da bu heyet neler mi görecek ? Yağmur yağdığı vakit, tıkanan mazgallar yüzünden göl haline gelen yolları... Trafiği hiçe sayıp, rastgele yol kenarlarına park etmiş vasıtaları... 14 kişilik araçlarına 30 kişi bindirip ulaşımı sağlayan minibüsleri... Durak harici, keyfi adam indirip adam bindiren belediye ve halk otobüslerini... Günün her saatinde kilitlenen Boğaz Köprüsü geçişlerini... Kırmızı ve yeşil ışığı hiçe sayan trafik magandalarını...  Daha bunlar bir şey mi? Kapkaççıların yerlerde sürükledikleri kadınları... Her köşe başında, banka otomatlarında konaklayan tinerci çocukları... Banka önlerinde gün boyu kuyrukta bekleyen, kriz geçiren yaş ortalaması 70 olan emeklilerin oluşturduğu kuyrukları... Çoğunluğu gazeteci olan işsizler ordusunu... Yarı fiyatına alacakları ekmek için "Halk ekmek" önünde hesap peşindeki kadınları... İkide bir "F tipi - E tipi" tutukevlerini protesto eden toplulukların polisle olan çatışmasını... Stad önlerinde ellerinde pala ve döner bıçaklarını sallayan, evlerin, otomobillerin camlarını keyfi bir şekilde tuzla buz eden, stad anarşistlerini... Harbiye, Merter gibi benzeri yerlerde travestiler için kapışan, taşlarla, sopalarla birbirine saldıranları... Üst geçit, alt geçit dinlemeden rastgele tezgâhını yollara açan korsan satıcıları, tüfek attıranları, dilim dilim elma, karpuz, kavun satanları, şerbet diye boyalı su içiren sahtekârları... Neler görecekler neler...  Şunu belirtmekte fayda görüyoruz... Olimpiyatı en fazla isteyenlerden biriyiz... Diğer 4 aday kentin şu an bile hazır oldukları bir dönemde, sadece yapımı devam eden "Atatürk Stadı" ve kapalı spor salonu ile övünmenin bize ne kazandıracağını da bilenlerdeniz... "İki kıtayı birleştiren şehir" diye dünyayaya lânse ettiğimiz İstanbul'un "Anadolu Yakası'nı" öksüz bırakan tesis hamlesinde, "Avrupa Yakası'na" 500 milyon dolar yatırım ayrımcılığı yapılıyorsa, işin içinde adaletin olmadığı kesindir... Eloğlu, tesisini hazırlamış "Start" beklerken, bizim Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu, vatandaşın olimpiyatlarla ilgili nabzını ölçmek için PİAR'a araştırma yaptırıyor... Sanki çok lâzımmış gibi... Eloğlu nelerle uğraşıyor, biz nelerle...  Şimdi sayın yetkililer; üçüncüsüne talip olduğumuz olimpiyatlardan hüsranla dönersek bir dördüncüsüne yine aday olacaklarını söylüyorlar... 10 yıldan beri, bir dedikleri iki edilmeyen bu insanlara bir çift sözümüz olacak... Yoo, öyle yağma yok... Napolyon gibi "Yenile yenile yenmesini öğreneceğiz" demekle işin içinden çıkamazsınız... Eğer 2008 kaybedilirse, lütfen sizler de kaybolun... O zaman, sizlerden daha iyi yapacaklara yerinizi bırakmanız, sizi en azından sabırlı mücadelenizden dolayı Türk Milleti'nin gözünde yüceltir... El elden üstündür... Bakarsınız, sizlerin başlattığı ama tırmanamadığı doruklara, genç, dinamik ve atılımcı nesil "Türk Bayrağı'nı" dikiverir... Mühim olan da bu değil mi? E-mail: narkan@tg.com.tr