Peki, size ne!

A -
A +

Bundan 6 sene önce Erman Toroğlu bir yazı yazdı: "Aziz Yıldırım askerlik, yaptı mı, yapmadı mı" diye... Tam 6 senedir gündemde olan bir konu için, bu devletin Genelkurmay'ı, savcıları, polisleri, yetkilileri en ufak bir açıklamada bulunmadı... Erman mı yalan söyledi, yoksa Aziz Yıldırım mı haklıydı? Bazı kişilerin elindeki belgeye göre (ben de gördüm ) "Çürük raporu" almak için Aziz Yıldırım değil, akrabalarından birisi gitmiş Askerlik Şubesine... Muayeneyi o olmuş ve eline bir belge tutuşturmuşlar: "Sen askerliğe elverişli değilsin" diye... Şimdi böyle bir belge sizin elinizde varsa, altında kapı gibi yetkililerin imzası bulunuyorsa, kim takar çatlak sesleri? Aynen, Aziz Yıldırım da bunu yapmış... Başta Mehmet Baransu olmak üzere, Erman Toroğlu, boşuna nefes tüketmişler bugüne kadar... Ama birkaç gün önce HaberTürk gazetesinde, bana göre yılın haberi niteliğindeki "Aziz Yıldırım, cezaevinde bedelli askerlik yaptı" manşeti, her şeyi bir anda gözler önüne bütün çıplaklığıyla serdi... Çünkü, bu haber doğruysa (ki doğruluğuna sonuna kadar inanıyorum) "çürük raporu" olan birisinin, ayrıca bedelli parası yatırması ne anlama geliyordu? 1-İşi sağlama almak isteği... 2-Yıldırım'ın, askerlik yapmadığını resmen kabul etmesi... 3-Erman Toroğlu ve Mehmet Baransu'nun, sapına kadar haklı oldukları... 4- Ve bu olayı 6 yıldan beri örtbas edenlerin, büyük suç işledikleri... Durum bu 4 şıktan ya birisidir, ya da hepsi... Şu saatten sonra da, kimse Aziz Yıldırım'ı diline dolamasın... Adam bir iş yapmış, sonuna kadar kovalamış, eleştirileri olgunlukla karşılamış, her şeye göğüs germiş ve de sonunda parasını ödeyerek teskeresini almış! Şimdi Aziz Yıldırım masumdur! Peki masum olmayanlar kimdir? Bu işte parmağı olanlar, olmasına rağmen "üç maymunu" oynayanlar; ve de tüm şikayetlere rağmen, hukuku tanımayanlar suçludur... İşi oldu bittiye ya da "Burası Türkiye... Burada herkes konuşur, konuşur, konuşur; sonra da unutur" diyenlerdir esas suçlular... Aziz Yıldırım ise, dimdik ayakta kaldığına göre, tebrik edilecek insandır artık! >> Bunlar da oluyor Çoğumuz farkında bile değiliz belki... Türkiye'de "Elit Akademi Ligi" diye bir lig var... Coca Cola'nın sponsorluğunda... Bu ligin 13. haftasında yaşanan müthiş bir manzara var ki, herkesin alkışlayacağı, herkesin kucaklayacağı bir enstantane bu... Eskişehirspor ile F.Bahçe U15 takımları arasındaki maçın 65. dakikasında durum 1-1... Eskişehirspor bu dakikada 10 kişi kalıyor... Bunu fırsat bilmesi gereken, en azından sayısal üstünlüğünü iyi kullanıp maçı kendi lehine çevirmesi gereken F.Bahçe ne yapıyor biliyor musunuz? TFF yetkilisine gidiyor... Ve diyor ki "Ben de sahada 10 kişi ile mücadele etmek istiyorum... Lütfen izin verin!" İzin alınıyor, F.Bahçe de 10 kişi ile mücadeleye devam ediyor... Ve sarı -lacivertli takım 73. dakikada bulduğu golle karşılaşmadan 2-1 galip ayrılıyor... İşte gerçek fair-play ruhu bu olsa gerek... Gelin, o F.Bahçe U15 teknik heyetini ve futbolcularını saygı ile selamlayalım... Ve onlara, kocaman bir "Helal olsun" üçlüsü çekelim hep beraber... "Helal olsun... Helal olsun... Helal olsun!" >> İşte gerçek dostluk! Lütfen dikkat... Sizlere bir açıklama sunuyorum: "Milli Basketbol Takımımız ile ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuz Galatasaray Medical Park Basketbol Takımının oyuncularından Göksenin Köksal'ın, Belgrad'da gerçekleşen turnuvada, dizine aldığı darbe sonucunda ön çapraz bağlarında yaralanma tespit edildiğini öğrendik. Göksenin Köksal'a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; bir an evvel sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz." Ne var bunda demeyin... Bu açıklamanın altındaki imza, F.Bahçe Spor Kulübü... Üstelik bu geçmiş olsun dileğini resmi internet sitesinde yayımlıyor... Göksenin, G.Saraylı ve ona geçmiş olsun diyen F.Bahçe Kulübü... Sporumuzda bazen, bu güzellikler de oluyor işte... Dileriz devamı gelir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.