Penaltılar sağolsun!

A -
A +

Ligin en dibindeki bir ekibi yenip, yeni bir milat ilân edecek kadar galibiyete hasretti Beşiktaş. 4 maçtaki puan hovardalığına bir son verme zamanının geldiğine Sakarya'da karar verecekti Beşiktaş. Ve işte o Beşiktaş, büyük arzusuna kavuştu. 3 puanla tanıştı. Şimdi milat başladı öyle mi? Bu Beşiktaş, kötü günleri geride bıraktı değil mi? *** Güldürmeyin insanı dostlar! Beşiktaş futbol adına en ufak bir güzelliği henüz yakalamış değil. Ortaya koyup sahnelediği futbolun dünya literatüründe yeri yok. Böylesine zevksiz, böylesine insana "of be" dedirten oyun tarzıyla nereye kadar gidilebilir? Oyunda koyboldukları bir anda Carew'in çırpınışı sayesinde kazanılan penaltı bile şaibeliydi. Bizler tribünden, topun auttan çevrildiğini gördük. Sakaryasporlular'ın itirazları da bu yüzdendi zaten. Koca Beşiktaş, işte böylesine şüpheli bir penaltıyla mutluluğun başlangıcını yakaladı. Sakaryaspor gibi eti - budu belli mütevazî bir Anadolu takımı karşısında bile inim inim inleyen Beşiktaş hakkında ilerisi için kimsenin iyimser senaryolar yazması beklenmesin. *** Dünyanın en ünlü hocası apoletini taktığımız Del Bosque tribünden bizim gördüğümüz yanlışlıkları asla göremiyor. Beşiktaş'ın iki kanadı da rakip için sanki çocuk parkı. Gelen oynuyor, giden oynuyor. Buradan hiçbir defansif zorlama ile karşılaşmayan Sakaryaspor, tecrübesizliği yüzünden günü zararla kapatan ekip oldu. Okan'ın ısrarla "Ben kenarı sevmiyorum" anlayışı, İbrahim Akın'ın son haftalarda kendisine düzülen beğeni senaryoları sayesinde başka havalarda gezinmesi Beşiktaş'ın kanatlarını çalışmaz hale getirdi dün... Bütün bu olumsuzluklara bir de İbrahim Üzülmez'in savrukluğu eklenince; alın size dün Sakarya'da yeni bir milada başlayan takım. *** Ahmet Yıldırım'dan orta sahaya yeni bir üretici beyin sunmaya çalışan Del Bosque'nin çılgın arayışları bitecek gibi değil. Dünkü Beşiktaş'ta hakkı yenmeyecek bir avuç adamın da yiğitliklerini bu arada atlamayalım. Carew'in çırpınışları ve penaltıları, Ali Güneş'in, Ronaldo'nun hatasız oyunları günün alkışanacak güzellikleriydi. Cordoba'ya fazla iş düşmemesine rağmen onun sahada duruşu bile yetti dün. Ama bütün bunlar, G.Saray'la İnönü'deki buluşmada iş görür mü işte o meçhul. Ligde sıfır puanla sonuncu bir takımı birkaç pozisyon ve penaltılarla devirmeye başarı denirse, alkışlayalım hep beraber o zaman Beşiktaş'ı. Bu Beşiktaş'ın coşacağına, engelleri bir bir kolaylıkla aşacağına inanmak öyle zor ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.