Revizyon şart

A -
A +

En rahat olacağımız günde; sıkıntılar içinde patlamak da varmış kaderimizde. Avrupa Şampiyonası için gruplar belli olduğunda; 3 puanı en kolay alacağımız bir rakip olarak gördük Makedonlar'ı. Onları adam yerine koymadık. Onları cüce gibi gördük. Muhatap kabul etmedik. Ne oldu? O Makedonya; dün gece anamızdan emdiğimiz sütü, burnumuzdan getirdi. Canımızı sıktı, havamızı kaçırdı.  Çok kötü başladık geceye. O Karamürsel sepeti gibi gördüğümüz Makedonlar, çok çabuk ve tehlikeli ataklarla bir felâketin geleceğini adeta haber verdi. Nitekim; 24. dakikada buldukları golle de, çalışkanlıklarının semeresini gördüler. Bu golde Alpay ve Fatih'in ortaklaşa hataları başımıza çorap örerken; şaşkınlığımız 3 dakika sonra yerini sevince bıraktı. İspanya kalelerinin örümceğini alan Nihat, kendisinden beklediğimiz primi bizlere fazla geçmeden ödedi. Aman Allahım o ne goldü öyle? Kale direği kırılmamışsa, bu tamamen şanstır. Ama bir türlü oturtamadığmız oyun düzenimiz, yine Fatih'in inanılmaz hatasıyla; sevincimizi kursağımızda bıraktı.  Dün gece Milli Takımımız'da bizleri fıtık eden isimler çoktu. Fatih Akyel bunların başında geldi. Saç şeklini değiştiren, ama futbolunda en ufak bir gelişme olmayan Fatih; Makedonya karşısında trafik polisi gibiydi. Gelene geç, gidene geç... Üstelik yaptığı her yanlıştan sonra; başını öne eğip utunacağına arkadaşlarına kafa tutmaya çalıştı.  İkinci yarıya Gökdeniz'li ve bambaş kimlikle çıkan Milli Takım; o ilk yarıda bizi fıtık eden Hakan'ın da düzelmesiyle; gecemiz karanlıktan aydınlığa çıktı. Dileriz, bu maçta gördüğümüz hatalardan çabuk çark eder, gereken dersleri alırız. Galip gelmek, her zaman kolay olmayabilir bazen.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.