Beşiktaş'ı anlamak mümkün değil... İlk yarıda, tel tel dökülen, sadece tek şut atabilen, futbol ve pozisyon adına zafiyet yaşayan siyah-beyazlılar, ikinci yarıda Kartal kesilip, rakibi Bursaspor'u lime lime etti... O, son haftaların flaş takımı yeşil-beyazlıların, Beşiktaş'ın inanılmaz hırsı ve arzusu karşısında havlu atmaktan başka çaresi kalmadı... Ve sonunda hem Tigan'a şimdilik kendini kurtardı hem de birbirleri ile küs tribünler barış ilan etti... *** Karşılaşma öncesi, tribün stratejisi uygulayan taraftarlar, hazırladıkları pankartlarla birbirlerine sataşırken futbol seyretmeye değil, hırslarını kusmaya geldiklerini belli ediyordu... İşte bu kötü atmosferde başlayan maçtan, futbol adına bir kıvılcım beklemek hayalcilik olmaz mıydı ? İlk şutunu 30. dakikada çekebilen ve ilk yarıda sadece bununla yetinen Beşiktaş, son haftaların flaş ekibi Bursaspor önünde yine darmadağınık, yine yardımlaşmadan eser olmayan, yine bazı futbolcuların kaytarma hastalığına yakalanmış manzarasıyla karşımıza dikildi... *** Defansta, Koray ve Gökhan'ın iki zıt kutup gibi, birbirlerinden kopukluğu yüzünden zor anlar yaşayan siyah-beyazlılar, orta sahada Kleberson'un iyi oynamama inadı yüzünden forvetle hatların kopmasına sebep olurken, sağ kanatta Burak'ın şımarık ve vurdumduymazlığı yüzünden adeta sahada noksan gibiydi... Bir de, Delgado'nun, hiç zahmete girmeden ortalıkta gezinmesi Beşiktaş'ı ilk yarıda Bursaspor karşısında mağlup duruma düşüren etkenlerdi... Eğer bu yarıda hakem Özkalfa, kalfalıkta kalmasaydı ve kartlarını cesaretle çıkarabilseydi, hem Beşiktaş hem de Bursaspor sahada asla 11 kişi olamazdı... *** İkinci yarıya Burak'tan kurtulan ve onun yerine forma bulan Ricardinho'nun ustalığı sayesinde golle başlayan Beşiktaş, bu moralle rakibini köşeye sıkıştırdı... İlk yarıdaki pozisyon fakiri Kartal, ikinci 45 dakikada üretkenliğe geçince, 55 dakika sahanın en kötüsü Delgado'nun, karambolden faydalanarak attığı golle, galibiyeti yakaladı... Bu golle birlikte, İnönü'deki tribünlerdeki gerginlik bitti, dostluk da geri geldi... Ve Beşiktaş, çatır çatır futbol oynamaya başladı... Pozisyon üretti, gol kaçırdı, alkış aldı... *** Bu önemli galibiyet, Beşiktaş'ın ligin zirvesi için önemli bir ışık olması bir yana, hem yönetim hem teknik kadronun selameti açısından, taraftarın ağzına bir parmak bal, gözlere makyaj, kulaklara da küpe oldu...