Roller ve goller

Yıllardan beri İnönü Stadı'nın bu halini özlemiştik... Bir kişilik bile boş yerin kalmadığı tribünlerde heyecanın en mükemmeli, coşkunun en yücesi mevcuttu... Tam bir final maçı havası vardı... İki ezeli rakibin bu tablo önünde zihinlerden yıllarca çıkmayacak bir futbol sergilemesini beklerdik... Nerdeee... İlk yarıda inanılmaz hırslı, inanılmaz derecede saldırgan Beşiktaş, diğer yanda pısırık, korkak ve uyuşuk G.Saray... Bu 45 dakikada hep kırılan G.Saray oldu... Öyle ki, büyüklüğüne yakışmayan futboluyla son 5 yılın en kötü G.Saray'ını izledik adeta... Ama, ikinci yarıda roller bir değişti ki, sormayın... Beşiktaş sindi, G.Saray bindirdi... *** Göztepe'ye attığı bir tasadüfi golle kahraman ilân edilen Vedat ile, bir maçta Milli Takım'a seçilen Emre ilk devrede G.Saray'ı adeta yıktı... Öyle ki; Beşiktaş sağ ve sol kanatları birer otoban olarak kullanırken, G.Saray defansını ver-kaçlarla göbekten delmesini bildi... Seyircisinin de muhteşem desteğiyle siyah-beyazlılar skoru ilk 45 dakikada 2-0'da tutunca ikinci devrede başına olmadık şeyler geldi... *** Son haftaların flaş hocası yaptığımız Lucescu ikinci yarıya Sergen'le başlayınca sahadaki dengeler bir anda alt-üst oldu... Gitti Beşiktaş, geldi G.Saray... Roller ve goller bir anda değişiverdi... Sarı-kırmızılılar sanki şaka yapmışçasına rakibini boğmaya çalıştı... Ama dengeyi sağladı, o kadar... Herşeye rağmen bir muhteşen İnönü gecesinde futbol adına kazançlı çıkmasak da heyecan yönünden doruğa eriştik...