Sabır reçetesi

A -
A +

Fatih Terim günlerdir "Toplu iğne başı kadar ihtimâl de olsa; değerlendireceğiz" diye yırtınıyor. Şartlar olursa olsun; hocanın inancı tam. Aynı hırs, gönül isterdi ki; tribünlerdeki G.Saray'ın taraftarına da biraz bulaşsaydı. Böyle maçta, seyrek diş görüntüsü önünde futbolcuların hevesini kırmak, onlara hiç yakışmadı. Dün o tribünlerde iğne atsanız yere düşmemesi gerekirdi. Heyhat!  Ankara'da Ronaldo'nun penaltıyı kaçırdığı anda; İstanbul'da G.Saray, A.Gücü filelerini havalandırıyordu. Golcü olup olmadığı, hatta futbolculuğu bile tartışılan Lukunku, bir ustanın tezgâhında çıkmış zarafetteki golü ile daha maçın başında yüreklere su serpti. Ankara ekibi, gafil avlanan başıboş aslan gibi bu erken tuzağın şokunu üstünden uzun süre atamadı. Arada bir Augustine ve Hakan Keleş'le G.Saray kalesinde yoklama çeken A.Gücü, bu fırsatların hepsine beceriksizlik damgası vurdu. G.Saray'ın ilk yarıda farkı arttırması işten bile değildi. Ama ne var ki; kendi takımlarını coşturmak yerine, Ankara'daki Beşiktaş'a küfürler yağdıran seyirci, havayı da kaçırdığının farkına bir türlü varamadı.  Ve o seyirci, 70.dakikada nihayet Ali Sami Yen'e döndü. O coşku bir dakika sonra Ümit Karan'ın ince golüyle, semeresini gösteriverdi. Arkasından da Ergün'ün zarif golü geldi. A.Gücü gündüz F.Bahçe'nin mağlubiyetiyle UEFA morali bulmuşken; 3 saat geçmeden avantajının üzerine şimdilik çizgi çekti. G.Saray için şampiyonluk ümidi toplu iğne başı kadar da olsa; yine son 2 maça taşındı. Olur mu olur. Ama öyle zor ki... Gerçek şu ki; artık doktor ilaç değil, sabır reçetesi yazdı G.Saray'a.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.