Sabrınız bol olsun!

A -
A +

Bu sözümüz Beşiktaş taraftarına... Çünkü onları bu sezon müthiş bir özveri bekliyor... Ya sabredecekler, bu Beşiktaş'ın düzelmesini bekleyecekler... Ya da, yol yakınken "Bu takımı yarışan bir ekip yapacağım" diyen Samet Aybaba ile yollarını erken ayıracaklar... Bu işin başka yolu yok... Peki, bu kadar erken bizi bu kanaate sevk eden nedenler ne? Sıralayalım... Samet Aybaba, bu defans anlayışı ile siyah-beyazlı kaleye gol buyur etmede rekor kırar... Hilbert, Toraman ve Sivok, üçlü savunma anlayışı ile rakibe karşı koymaya çalışırken büyük açıklar veriyor... Çünkü ağır Uğur Boral'ın defansı dörtlemesi çok zor... Hasan ve Olcay gibi daha sezonun ilk maçında Beşiktaş forması bulan iki gence, bu oyunlarıyla kim sabredecek? Tribünler mi? Çarşı mı? Geçiniz bunları, geçiniz... Samet Aybaba, tüm oyun düzenini Fernandes'e göre düzenleyeceğini defalarca söyledi lig öncesi... O Fernandes bu mu? Gitmekten söz eden "Beni ne olur bırakın" diyen, daha sezon başında bu kadar isteksiz bir Portekizliye güvenmek doğru bir karar mı? Almeida ve Mustafa Pektemek'ten de bu dağınıklıkta gol beklemek, 90 yaşında bir bayandan, ikiz çocuk beklemeye benzemiyor mu? Koca 45 dakikada, Büyükşehir Belediye kalesine bırakın şut atmayı, yaklaşamayan bir Beşiktaş'ın kalesinde 4 tane pozisyon vermesi, gelecek için ne ümit veriyor sevenlerine? 49. dakikada Olcay'la ilk şutunu atan Beşiktaş, ikinci yarıda biraz olsun kendine geldi... 83. dakikada da Ekrem'in lüzumsuz faulü nedeniyle kazanılan ceza atışında Almeida siyah-beyazlı takımın prestijini kurtardı... Ama... Bu gole aldanıp, B.Belediyespor'un 6 gollük pozisyonunu, bir direkte patlayan pozisyonunu sakın atlamayalım ve Beşiktaş'ın asla iyi sinyal vermediğinin altını çizelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.