Favori olmanın para etmediği Saraçoğlu Stadı'nda, gülen taraf "bitti, tükendi" denilen F.Bahçe oldu... Türk futboluna neredeyse bir asırdır renk katan iki takımın dün geceki maçında, futbol adına güzel, kaliteli işleri gözlerken, bu karşılaşmanın ev sahibi adına çok dengeleri değiştirdiğine şahit olduk... Ne Porto yenilgisi, ne ligde kaybedilen puanlar... F.Bahçe taraftarı, bunların hepsine "Boş ver" çekiyor şimdi... Hocasıyla kavgalı Kazımlı, kadrosuyla ilk yarıda Beşiktaş'a çok gol pozisyonu veren sarı-lacivertliler, eski kalecileri Rüştü'nün büyük ikramı iki golle hiç ummadıkları anda iki defa, öne geçtiler... Hele ilk golde, Rüştü'ye hata konusunda eşlik eden İbrahim Toraman'ın da, dün belki de, futbol hayatının en kötü oyunlarından birini sergilediğine şahit olduk... Tabii Beşiktaş defansında bir de Gökhan Zan problemi var... Güiza'nın attığı ikinci golde, Volkan'ın taa kaleden gönderdiği uzun topta Zapotocny ile aval aval bakarken, İspanyol golcüye (bize göre biraz da ofsayt kokan pozisyonda) mükemmel bir gol atma fırsatı vererek, belki de onun bundan sonraki gol yollarını da açtılar... Cisse'nin atıldığı 42. dakikaya kadar aslında rakip kalede fırsat yakalayan taraf Beşiktaş'tı... İki savunma kanadında müthiş boşluklar veren sarı-lacivertli defansın bu zaaflarından Beşiktaş'ın cömertliği olmasaydı, dünkü maçın akıbeti başka olurdu... Çünkü F.Bahçe inanılmaz hatalar yapıyordu... Ve çok kötü oynuyordu... Hele orta sahası Alex de dahil olmak, üzere bilhassa Deivid'in dağınıklığı yüzünden kaybolmuş haldeydi... Beşiktaş'ın Nobre ile attığı golde, hatalar zinciri de zaten orta alanda başlayarak, Gökhan Gönül ve Lugano ile devam etti... Saraçoğlu'nun o sihirli atmosferinde, ikinci yarıyı 10 kişi ile dengelemeye çalışan Beşiktaş'ta beraberlik çabaları, sadece Ekrem'in üstün gayreti ile bozulacak gibi değildi... Aragones'in buna rağmen, sadece defansı düşünerek değişiklikler yapması bile, bir korkunun eseriydi... Oysa problem ilk yarıda çözülmüştü bir kere... 10 kişilik Beşiktaş; günü sadece rakibin ikram ettiği pozisyonlarla geçiştiren F.Bahçe karşısında, varını yoğunu ortaya koymasına rağmen, etkisiz kaldı... Oysa sarı-lacivertli takım, bu kadar kötü oynadıkları bir derbi karşılaşmasında, kötü günleri pansuman yaparak, bir süre de olsa, tatlı rüyalara daldı... Ama bu iş nereye kadar gider? İşte o mutluluğun garantisi yok... Çünkü G.Saray'dan sonra, bir başka favori Beşiktaş'ı yenmek, bu futbolla sadece aldatmacadır...