Sahadaki dostluk

A -
A +

Fut­bo­lu "kan da­va­sı" gi­bi, bir çık­ma­zın içi­ne sü­rük­le­yen Bur­sas­por'un, dört göz­le bek­le­di­ği Be­şik­taş kar­şı­laş­ma­la­rı­nın so­nu ne­re­ye gi­de­cek pe­ki? Fut­bo­lu, se­yir zev­ki bir spor da­lı gör­mek­ten­se, kin ve öf­ke ku­su­lan plat­form gi­bi al­gı­la­mak, ki­me ne ka­zan­dı­ra­cak? So­kak­ta, efen­di gi­bi do­la­şan­la­rın, stat tri­bün­le­ri­ne gi­rin­ce, yır­tı­cı bi­rer pan­ter ke­sil­me­si­nin, ke­li­me­ler­le an­la­tı­la­cak bir ta­ri­fi­ni bu­la­mı­yo­ruz doğ­ru­su... Ama dün, tri­bün­le­rin taş­kın­lı­ğı, sa­ha­da­ki dost­lu­ğu yi­ne de göl­ge­le­ye­me­di... *** Bir fut­bol kar­şı­laş­ma­sı­nın, spor dı­şı ko­nuş­ma­la­ra şa­hit ol­ma­sı­nın ne­de­ni­nin geç­miş­te kal­ma­sı­na rağ­men, hâ­lâ da­ha ta­ze­li­ği­ni ay­nen ko­ru­ma­sı­nın üzün­tü­sü­nü ya­şa­dı­ğı­mız­dan, bü­tün bu olum­suz ke­li­me­le­ri sı­ra­la­mak zo­run­da ka­lı­yo­ruz... Alt ta­ra­fı 3 pu­an... Ya da kay­be­di­le­cek 2 pu­an... Dün­ya­nın so­nu mu bu? Türk spo­ru­na yön ve­ren­le­rin, ağız­la­rın­dan çı­kan­la­rı, ku­lak­la­rı­nın duy­ma­dı­ğı yö­ne­ti­ci­le­ri, bir hi­za­ya ge­tir­me­si ge­re­kir aci­len... Ömür bo­yu men mi ya­hut öde­ye­me­ye­ce­ği pa­ra ce­za­sı mı ve­re­cek­ler, bu on­la­rın tak­di­ri... Mus­ta­fa De­niz­li'nin, Bur­sas­por kar­şı­sın­da, Be­şik­taş'ı söz­de en sa­vaş­çı fut­bol­cu­lar­dan kur­ma­sı­nı bek­ler­ken o, sa­vun­ma­ya da­ha ağır­lık­lı bir on bir­le çı­kar­dı ta­kı­mı­nı... Bur­sas­por'un en flaş is­mi Yu­suf'u dur­dur­duk­tan son­ra, iş­le­rin da­ha ko­lay ola­ca­ğı­nı he­sap­la­dı... Ni­te­kim İb­ra­him To­ra­man, Yu­suf'a en ya­kın isim ola­rak oyu­na baş­la­dı­ğın­da, ger­çek­ten Yu­suf'un et­ki­siz kal­dı­ğı­nı gör­dük... Her­ke­sin, at­tı­ğı bir­kaç gol son­ra­sı "şı­mar­dı, ha­va­la­ra gir­di" di­ye eleş­tir­di­ği Ser­can da, bu yüz­den ilk 60 da­ki­ka­da, sa­de­ce bir gol po­zis­yo­nu­na im­za ata­bil­di... Gök­han Gü­leç'in de "ha­ya­li fe­ner" gi­bi or­ta­lık­ta do­laş­ma­sı yü­zün­den, ev sa­hi­bi ilk ya­rı­da üs­tün­lü­ğü Be­şik­taş'a kap­tır­dı... Be­şik­taş'ta Ho­los­ko'nun, bir ha­lı sa­ha­sın­da­ki ma­çın cid­di­ye­tin­de bi­le ola­ma­ma­sı yü­zün­den Nob­re'nin çıl­gın­ca çır­pı­nış­la­rı hep bo­şa gi­di­yor­du... Ama o Nob­re, 34. da­ki­ka­da öy­le bir gol ka­çır­dı ki, ne kla­sı­na ya­kış­tı, ne de oy­na­dı­ğı fut­bo­la... Yi­ne de 67 da­ki­ka, ta­kı­mı­nın en sa­va­şan is­mi ola­rak, ye­ri­ni Bo­bo'ya hu­zur için­de bı­rak­tı... Si­yah-be­yaz­lı ta­kım, kor­ner at­mak­tan ba­şı dö­ner­ken, ikin­ci ya­rı­nın ta­ma­mın­da gol yol­la­rın­da et­ki­li ola­ma­dı... Ne­ti­ce­de, kö­tü gü­nün­de­ki bir Bur­sas­por ve ka­zan­mak için faz­la bir ça­ba gös­ter­me­yen Be­şik­taş, ken­di­le­ri için faz­la bi­le olan bir pua­na, yi­ne de şük­ret­ti­ler dün...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.