Şam'da kayısı!

A -
A +

Beşiktaş mı? Bildiğiniz gibi... Hani Schuster'e kızıyorduk... "Elinde bu kadar yıldız var, hepsi birbirinden merdane... Neden onlardan verim alamıyorsun" diye... Adama demediğimizi bırakmadık... Futboldan anlamadığını kenara alın; bizimle bir de "kafa buluyor" diye hırpaladık hep onu... Yok, edep yerini göstermiş; yok akredite kartını takmamış, yok hakeme sallamış... Schuster,Beşiktaş'ın başındayken, hep bunları konuştuk biz... *** Haksız da değildik hani... Koca Beşiktaş'ı ne hale getirmişti... Oysa dün, Sivas'taki siyah -beyazlı takımı gördükten sonra, adama biraz da haksızlık yaptığımızı ve vicdan azabı çektiğimizi anladık... Bu nasıl takım Allah aşkına? Sezon başından beri "takım oyunu" oynamamak için inat eden; herkesin kafasına göre takıldığı bir takımdan bahsediyoruz... Yani Beşiktaş'tan... Bu sezon 60 milyonluk transfer yapan Beşiktaş'tan bahsediyoruz... Bu takımın başına, Tayfur Havutçu gelse ne yazar, Mourinho gelse ne yazar... Demek ki kumaş bu... Terzinin adı fark etmiyor... İmalattan çıkan elbise, iğreti her zaman... *** Savunmasının bir kenarında Avusturya, diğer yanında A Milli Takımımızın bekleri var... Var ama milli olmuşlar, daha orta yapmasını bilmedikten ve bunu da ileride becereceklerinin sinyalini de veremedikten sonra Ekrem'den bize ne, İsmail'den bize ne? Ernst'in çabalarının yanı sıra Aurelio'nun el freni gibi Beşiktaş hücumlarını yavaşlatması, stopere geçtikten sonra çaptan düşüşü; Quaresma'nın illâki tribünler için trivelası; Almeida'nın telgraf direği gibi boyuna rağmen, topa yükselemeyişi, dünkü Beşiktaş'ı, Sivas'ta çirkin gösteren detaylardı... Sivok'un 66. dakikada oyundan atılması ile zaten başına gelecekleri herkes tahmin ediyordu az çok... Beşiktaş'ı sevenler darılmasın... Bundan iyisi, Şam'da kayısı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.