Şapka çıkardık

Daha birkaç gün önce F.Bahçe'yi elinden kaçırmış Beşiktaş, dün taraftarının büyük sevgi gösterileri arasında İnönü'de 3 puanlık, başka moral bulma telaşında, mutluluğu yakalamasını bildi... Ligin gol yeme rekorunu elinde bulunduran iki takımdan birisi olan Sivasspor, oyuna çok hızlı başlayan, adeta sağlı sollu ataklarla kendisini abandone eden siyah-beyazlılar karşısında, önce bocalayıp, sonradan toparlanarak, istediği beraberliği koparamamanın üzüntüsünü yaşadı... Carvalhal'ın sezon başında aklının ucundan bile geçmeyen üç isim Hilbert, Ernst ve Necip, ne zaman ki kadroda kendilerine yer buldu, işte o andan itibaren Beşiktaş, bambaşka bir kişilikle rakiplerinin üzerine çullanmaya başladı... Ortaya çıkan tabloda, savunmadaki dağınıklık siyah beyazlı takımın yine en zayıf halkası olarak gözüktü... Forvette Almeida'nın yeniden forma bulması ile yeniden şekillenen oyun yapısında Quaresma, eskiden kenar ortalarına pek rağbet etmezken, Almeida sayesinde, çalım sevdasından vazgeçip, lokum gibi ortalar yapmaya başladı... 12. dakikada Ernst'en başlayan, Veli, Almeida ile devam eden ve Hilbert'in ayağından gol olarak çıkan şut, Beşiktaş'ın maçın başında rahatlamasını sağladı... Ama Sivasspor, bilhassa devrenin bitimine yakın, üst üste yakaladığı fırsatlarla siyah-beyazlılara zor anlar yaşattı... İkinci yarıda da iki takımın hücumu düşünen futbolları taraftara zevkli ve heyecanlı bir 90 dakika yaşattı... Sivasspor, ilk yarıda kaçırdığı fırsatlar sonrasında Grosicki ile beraberlik golünü bulduğunda, bu defa telaşlanma sırası Beşiktaş'a geldi... Ama Simao'nun penaltısı, Holosko'nun kafası bütün dengeleri bozdu... İki takıma da bravo Keşke her maç bu kadar pozisyonlu olsa. Keşke her maçta iki taraf da, futbolu güzelleştirmek için bu kadar çaba sarf etse. Teşekkürler, Beşiktaş, teşekkürler Sivas...