Şehitlerin şerefine

A -
A +

İngiltere'nin en köklü, en güçlü temsilcisi karşısında, her dakikası heyecan dolu bir 90 dakikadan 2 golle zaferle çıkan Beşiktaş, hem Şampiyonlar Ligi, hem de UEFA ümidini gelecek günlere taşıdı... Liverpool'un o müthiş " You will never walk alone" (Asla yalnız yürümeyeceksin) sloganını ve şarkısını zimmetine geçiren Beşiktaş taraftarının müthiş desteği, sahadaki futbolun da önüne geçen güzellikti... *** 21.45'e kadar, beraberlik yoktu... Galibiyet yoktu... Puan yoktu... Ama hâlâ ümit vardı... Az da olsa, Şampiyonlar Ligi A Grubunda Beşiktaş'ın "Çıkmayan candan ümit kesilmez" hesabı, kafasında mutluluk kıvılcımları çakıyordu... Sadece Beşiktaş ta mı? Son Trabzonspor karşılaşmasını rakibin "enayiliği" yüzünden kazanmış olsa da, savunması en ufak bir rakip yüklenmesinde sallansa da, Beşiktaş kadar bizim de biraz ümidimiz vardı dün geceden... Üstelik tribünler coşmuş "Vatan, millet, Sakarya" edaları arasında dünyada bile ses getirecek gösteri moduna girmişti... Olacaktı galiba bu iş... *** 2005 yılının Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Liverpool, tribünleri Anfield Road Stadyumu'nun büyüsüne döndüren Beşiktaş taraftarının müthiş baskısı karşısında önce afalladı... Sonra dalga dalga gelen siyah-beyazlı ataklar karşısında, önce başına bir işin geleceğini hissetti... Ve 13 dakikada da korktuğu da başına geldi... Defansta bir anlık dalgınlıklarını affetmeyen Serdar Özkan'ın kaleci Reina'yı avladığı anda, siyah-beyazlı takım bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde gol siftahı yapıyordu... Beklenmedik anda gelen bu sürpriz gol, Beşiktaş'ı ateşleyen bir el bombası gibi, tribünleri de bir anda patlattı... Artık İnönü Stadı'nda sanki bir Kurtuluş Savaşı başlamıştı... *** Golle büyük moral yakalayan Beşiktaş, Liverpool'un üstüne üstüne gitti... Bu gelişler İngiltere'nin güçlü temsilcisinin, gardını bir anda düşürdü... "Bu mu Liverpool" diye düşünmeye başladığımız anlarda Riise ile arada bir pozisyon yoklayan Liverpool, forvetlerinin beceriksizliği nedeniyle, Hakan Arıkan'ı zor durumda bırakamadı... Golü atan Serdar Özkan'ın ilk 45 dakikada bir 90 dakikalık efor sarf etmesi yüzünden, devrenin sonlarına doğru Beşiktaş'ın hızı kesildi... Devreyi en azından önde bitirmenin hesapları içine girdi... Üstelik Serdar Kurtuluş'un da sakatlanıp çıkmasıyla bir sıkıntıya daha düşmesine rağmen, Liverpool'a yine de beraberlik fırsatını vermeyerek soyunma odasına gitti... *** İkinci 45 dakikanın başlaması ile birlikte Beşiktaş'a bir şeyler oldu... Toplu halde sahasına çekilen siyah-beyazlılar, Liverpool'u adeta kalesine davet eder haldeydi... Beşiktaş'ta, yorgunluk baş göstermeye başlamış, pas hataları ve mücadele azmi kırılmıştı... Tek golün arkasına ne kadar sığınabilecekti ki... Üstelik zaman da geçmek bilmiyordu ki... Ama Bobo'yla bulunan ikinci gol Liverpool'un da sonu oluyordu... "Şehitlerin şerefine" diye maç öncesi verilen büyük destek, edilen yemin tutulmuş, Beşiktaş, boyundan büyük bir iş becermişti... Böyle güzellikler her maçın başına... BENİM YILDIZIM Karşılaşmanın tüm kırılma noktalarında, sahaya sakat sakat çıkmasına, yan top zafiyeti olmasına rağmen, kurtardığı 3 gol pozisyonu ile kaleci Hakan, dün geceye damgasını vuran adamdı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.