Yıllardır bu mesleğin içindeyim... Bu kadar radikal değişiklik yapılan bir kadroya ilk defa şahit oldum... Gökhan Gönül, Selçuk İnan, Nuri Şahin gibi isimler yedek; Tunay, Ömer, Sercan, Semih gibi gençler ilk on birde... "Boğulacaksak böyle boğulalım" değil "Kazanacaksak, böyle kazanalım" dercesine buram buram risk kokan bir kadroyu sahaya çıkardığı için Avcı hocayı özellikle kutlamak istedim öncelikle... Geleceğe yatırım yapılacaksa böyle yapılırdı ancak... Buraya kadar olan yazım, maç başlamadan, kadrolar belli olduğu anda yazılanlardır... *** Tribünlerin 17 binini Türklerin doldurduğu bir karşılaşmada maç öncesi atmosfer müthişti... Stat dışında, F.Bahçelisi, G.Saraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu kol kola, tribünde "Ultraslan" ve "Genç Fenerbahçeliler" pankartları yan yana... Ve kazanmak için her şey hazır... Karşımızda Robin van Persie, Sneijder, Robben'li bir takım... Hepsi yıldızın kralı... Ama Avrupa Şampiyonasında, "sıfır" çekerek evine tös tös dönmüş bir Hollanda... İşte bizim yepyeni kadromuz bu atmosferde çıktı Amsterdam Arena'ya... Bir ilk 45 dakika var ki, gel de yanma... Arda'nın karşı karşıya atamadığı; Martins'in tam çizgiden çıkardığı bir top; Umut'un direkte patlayan şutu ve iki tane daha bonus pozisyon... Biz bunları kaçırırken, adamlar Robin Van Persie ile gol bulmaz mı! Olacak iş değil... Hamit'in tel tel döküldüğü ama diğer 10 kişinin inanılmaz çalışkanlığının hakkı bu değildi ilk yarıda... İkinci yarıda da, artısı olan yine bizdik... En azından beraberliği getirecek gole hasret kaldık ama skora değil ortaya konan futbolun galibi de bizdik... Yıllar önce böyle yenilgilere bir teselli başlığı atardık. Dün gece, sahada aslanlar gibi oynayan ay-yıldızlı takımın asla hak etmediği bir sonuçtan sonra gel de o sözcüğü kullanma bakalım... Bu tam bir "Şerefli yenilgidir" bizim için... Bu takıma kızmayın, sadece alkışlayın ve sahip çıkın...