Eskiden 'Asılırsan bile İngiliz ipi ile asıl' derlerdi büyüklerimiz... İngiliz'e olan saygı ve hayranlık, böyle ifade edilirdi... İşte bizim baş tacı yaptığımız o İngilizler, şimdi hayran hayran bize bakıyor... Futbolumuza, Beşiktaşımız'a... Çünkü İngiltere liginde kral olmak sökmedi ona... *** Beşiktaş'a Londra Havalimanı'nda yapılan 5 saatlik aramanın ardında aslında moral bozmak yatıyordu... Futbol malzemelerinin arasında eroin taraması yapanlar, Trabzonspor karşısında coşan bir takımı daha İngiltere'ye ayak basar basmaz yıpratmayı planlamıştı... Ve işte o Beşiktaş, Stamford Bridge Stadı'na çıkarken canı sıkkın, morali bozuk bir haldeydi... Karşısındaki takım bir Rus petrolcüsünün hortumdan dolar akıtarak kurduğu devşirme bir futbol ordusuydu... Kimler yoktu ki bu takımda... Veron, Mutu, Duff, Crespo, Makelele... Hepsinin cepleri dolu, ayakları futbola aşık isimlerdi... Türkiye'ye bunlardan sadece birisi gelse, yer yerinden oynayacakken, dün gece hepsi Beşiktaş'ın karşısına dikiliverdi... *** Ama gümrükte aslan kesilen İngilizler, kendi seyircisi ve stadında süt dökmüş kediye döndü... Çünkü karşılarında bir Beşiktaş vardı ki, ister istemez onlara elini öptürdü... Sergen sadece tribünde kendisinin ayaklarına dolarları serecek kadar hayranlıkla izleyen Abramoviç'e değil Chelsea taraftarlarına da parmak ısırtan bir dinamiklikteydi... Beş yıldır kendini yormadan, 90 dakikaları zor tamamlayan Sergen, dün gece Arap atlarının arasında koşan bir İngiliz tayı gibi kıvraktı... 3 dakikada 250 milyon $'lık takımın gardını düşürüverdi... Chelsea'li şaşkın, yerin dibinden çıkardığı petrolü dolara çeviren Abramoviç kızgındı... Böyle bir sol ayağa teslim olan takımını neredeyse falakaya yatırıp, yediklerini gırtlağından çıkartacak gibiydi... *** Bir takımda hiç mi aksayan, çaptan düşen olmazdı... İlhan'ın cahilliğini, şımarıklığını bir kenara bırakalım... Dün geceki Beşiktaş'ta bu gözlenmedi hiç... Her biri birer Kartal olmuş, şahin bakışlarıyla Chelsea'nin tepesine binmişlerdi... O koca Chelsea, Londra'nın o sosyetik takımı, o zenginler takımı, Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş'a düştüğüne düşeceğine bin pişman oldu... Lucescu'nun belki de hayatında ilk defa, bir maç öncesi "Mutlaka yeneceğiz" demesi boşuna değilmiş... İnsanın böyle bir takımı, böyle bir Beşiktaş'ı olunca, pazara kadar değil, mezara kadar hava da atar, iddialı da konuşur... Teşekkürler Lucescu, teşekkürler Beşiktaş...