Sevmek kolay katlanmak zor

A -
A +

Gündüz insanların bir ağaç altı, bir serinlik; gece de, Beşiktaş'ın gol ve puan aradığı bunaltıcı İzmir havasında, hem biz, hem de siyah-beyazlı takım kayıp vermedi... Bırakın gündüzü, karşılaşmanın oynandığı, gecenin ilerleyen saatinde, 40 dereceyi bulan, nefes almanın güçleştiği, sadece arabaların değil, insanların bile su kaynattığı bir lig gecesinde, oynayanlar kadar, seyredenleri de, kutlamak gerekir... *** "Oynayanları kutlamak gerekir" dedik ama sahada oynayan var mıydı ki ? Futbolu, imece usûlü katleden iki takım da, dün gece sadece havanın sıcaklığını bahane edebilir... Oysa, Türkiye Kupası'nın kaldırıldığı bu statta, Beşiktaş'ı özleyen Egeliler, inanılmaz kötü performans sergileyen takımlarıyla övünecek pozisyon göremedi... Bir takım ancak bu kadar kötü oynayabilir... Bir takım ancak bu kadar isteksiz, bu kadar sıkıcı olabilir... Tribündekilerin "Bu sene şampiyon görelim sizi, ölmeden mezara koymayın bizi" diye bağırmaları nafile... Çünkü, Beşiktaş'ın bu şablonda, bu oyun anlayışında ve bu kadroyla, insanı kahırdan öldüreceği günler yakındır... *** Siyah-beyazlı takımın, şu anda en klâs futbolcusu gözüken Delgado bile, koca maçta 3 hareket yapabildi... Birincisi 7. dakikada gol ortası ve devrenin ortalarında da, zarif bir topuk pası ve 89. dakikada balık gol... İşte Delgado buydu ilk 45 dakikada... En yıldız dediğimiz Delgado böyle olursa, gerisini düşünün işte... Beşiktaş'ın sol kanadı tam bir fiyaskoydu dün gece... Hele İbrahim Üzülmez... Tıpkı, nöbet yerini terk eden asker gibi, savunma anlayışından yoksundu... Denizli atakları, hep İbrahim Üzülmez'in ve arkasındaki Baki Mercimek'in ortaklaşa savrukluğundan dolayı, hep bu bölgede başladı... Savunmanın ortasında Gökhan Zan ve biraz da Koray'ın çabaları olmasa, Beşiktaş, ligin en zayıf görünümlü takımı Denizlispor önünde bile, asla gülemezdi... *** İkinci yarı başlar başlamaz, Denizli takımının hırsı karşısında groki durumuna düşen Beşiktaş, şaşkın ve dağınık futbolunu inatla sürdürmek zorunda kaldı sanki.. Kleberson'un geçen sezonki formundan çok uzak görüntüsü, Gökhan Güleç'in uyur gezer hâli, Bobo'nun, kel hâliyle "Keloğlan" görüntüsü ve Burak ile İbrahim Akın'dan santrfor, Ali Tandoğan'dan sağ kanat savunucusu üreten Tigana'nın bu takıma sihirli elinin (!) bir türlü değemeyişi, Beşiktaş'ı, Beşiktaş kılığından çıkaran faktörlerdi... Bu takımı sevenlere Allah sabır versin... Çünkü, eliniz mahkûm, Beşiktaş'ınızı, böyle sevmek zorunda kalacaksınız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.