Şeytanın avukatları

A -
A +

Olayları allayıp pullayıp fıstık bir manken gibi platforma çıkarmada üstümüze yok... İşimize geldiği gibi davranmakta da üstümüze adam tanımayız... Kendimize yontma ustalığımız ise bir bakır üzerine hat sanatı icra eden, üstadlara bile taş çıkartır... Biz öyle bir zeytinyağıyız ki, sızma bile yanımızda hiç kalır... *** Son bir yıl içinde, futbol sahalarındaki çirkin olayların baş mimarı olan bizler, dünyaya rezil olmaya son hızla devam ediyoruz... Artık ülkemize gelen yabancıların, koridorlarda dayak yemesi normal bir olay gibi geliyor bizlere... Yenilgiyi hazmedememek yüzünden, hırsımızı tekmelerimize ve yumruklarımıza odaklamamız ve tükürüklerimizle destek vermemiz, bizim son yıllardaki ayıp dosyamızın yapraklarını hızla dolduruyor... Bugüne kadar yakaladığımız tüm güzellikleri bir çırpıda silip "Barbar" damgasını yüzyıllar sonra tekrar yememiz, bizi, tarihin karanlık sayfalarına ağır ağır yine çekmektedir... Gece, eğlence, iş dünyasındaki mafya teşkilatını sporumuzda da kurmaya çalışmak çirkinliği yüzünden, bizleri gelecekte hiç de iyi şeylerin beklemediği belli... Kabadayılıkla, zorbalıkla, yaygarayla kendilerine yanlış hedef seçenler, dönüşü olmayan bir imajın mimarları olarak, gün gelecek rahmetle değil, nefretle anılacaktır... *** İşin en taze örneği... Ümit Milli Takımımız'ın Almanya'ya elendiği maç öncesi ve sonrası yaşanılanlardan bir demettir... Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri Saraçoğlu Stadı'nı dolduran "Bedavacı" 55 bin taraftar için "Muhteşem" ifadesini kullandı... Sokaktaki tinerciden tutun da, kapkaççıların bile elini kolunu sallaya sallaya girdiği stadda yaşanılanlar bir utanç vesikası olarak tarihe geçecekken, bu tabloya "Muhteşem" damgasını vurmak işte en büyük yanlışımızdır bizim... O 55 bin kişi, bir ülkenin milli marşını dinletmeyerek terbiyesizliğin en büyüğünü işleyecek, sahaya yağmur gibi çakmak, bozuk para, şişe atacak, sonra da biz bunlara en yetkili ağızlardan "Muhteşem" apoleti takacağız ha? Maç bitimi, tur geçmenin sevincini yaşayan Alman futbolculara saldırılacak, dövülecek, koridorlarda kovalanacak, tükürülecek, sonra da biz, hiçbir şey olmamış gibi, bu olayları kınayan yabancı teknik direktöre demediğimizi bırakmayacağız ha? Hazmedemeyeceğimiz yemeği ya yemeyeceğiz, ya da yedikten sonra "Ya sırt üstü yatacak, ya da kırk adım atacağız!" *** Tüm bu olmaması gereken çirkinliklerin tek sebebi var... O da, yönetici geçinenlerin ağızlarından çıkanları tartmaması... Pisliklere, çirkinliklere prim vermeleri... Ama nerdeee? Bu ülkede, bir sezonda 10 maç ceza almış, İngiltere Milli Marşı çalınırken, aklı sıra "Bir kulağımdan girer, diğer kulağımdan çıkar" dercesine, açma germe hareketleri yapıp, ağzındaki cikleti patlatanlar F.Bahçe gibi bir büyük takıma kaptan yapılıyorsa... Bu ülkede, sahada dünya çapında bir yıldıza kafa atıp, karısına, anasına lâf söyleyen, bununla da kalmayıp kameralar önünde, koridorlarda tekme sallayanlara arka çıkılırsa... Bu ülkede, amigoları özel olarak besleyip, onları zenginler sınıfına sokanların, sadece kendilerini düşünüp, işin boyutlarının bir tribün terörü şeklini almasına seyirci kalınırsa... Bu ülkede, 2.5 yılı boşa harcatan, elimize elma şekerinin sapını tutuşturan bir Ümit Milli Takım hocası, A Milli Takım'ın başına düşünülüyorsa... Biz asla iflâh olmayız... *** Dünya artık bizi resmen "Barbar" sınıfına sokmuştur... UEFA' nın Beşiktaş ve G.Saray'ın, Chelsea ve Juventus maçlarını tarafsız sahaya alması, sadece İstanbul'da patlayan bombalara bağlanmasın... Tribünde taşkınlık yapacak, sahada misafir takımın oyuncularını kovalayacak, koridorlarda pataklayacağız; sonra da "UEFA terörü destekliyor" diye yaygara yapacağız değil mi? Yok öyle şey... Defolarımız "Damlaya damlaya göl olmuştur" artık... Sonunda da, hem ülkemiz, hem de futbolumuz, aşağılanıp, rencide edilmiştir işte... Avrupa Birliği'ne girmek için bin takla atan Türkiye, bir güzellik yakalayım derken, futbol arenalarındaki çirkinlikler yüzünden kaybettiği puanları asla telâfi edemez hale gelmektedir... Körü körüne yanlışı savunup "Şeytanın avukatlığını" yapanlar, akıllarını başlarına alsınlar... Mağlubiyeti hazmedemeyip, tüm çirkinlikleri her gün artan bir dozla dünyanın gözüne sokup, eline koz olarak vermek, telafisi olmayan bir gidişin, karanlık tünelidir... *** Dillerini tutamayıp, "Donkişotluk" yapanların, bu ülkeye verdikleri zarar bardağı değil, küpleri taşırmıştır... Artık, gerekirse o saçmalayan diller kesilecek, gerekirse o yumruklar, tekmeler kırılacak, o tükürükler yutturulacak, o küfürler sahibine iade edilecektir... Futbolumuzun "Kurtuluş savaşını" geciktirenler, mutlaka bu âlemden temizlenmelidir... Çünkü bu ülkenin, yanlışa prim verme lüksü asla yoktur...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.