Sisli hatıralar!

A -
A +

İnönü'yü sis basmış, futbolun görüntüsünü bozmuş, işin bahanesi... "Kurt sisli havayı sever" diyenler boşuna mı konuşmuşlar sanki... Gücünüz; kafanızda bir oyun şekliniz; daha da önemlisi kazanmaya niyetiniz varsa, ortalığı sis de kaplasa, size asla mani olamaz... Ama dün gece iki takımın da sığınacakları tek liman sis olacaktır ne yazık ki... Futbolun, bu kadar basit bir engele takılması oynayanlar açısından geçerli olsa da, bizler için sadece gülünç bir bahanedir sadece... Tayfur Havutçu'nun uzaktan da olsa Beşiktaş'ın üzerinde etkili olmak adına bazı isteklerini Carvalhal'a kabul ettirmesi, doğal gibi gelse de, iyi giden bir sisteme, frenleme gibi de algılanabilir... Çünkü Portekizli hocanın, çift santrfor oynattığı maçlar, sadece ikinci yarılarda, karşımıza çıkmıştır... Ama Tayfur Havutçu'nun Genel Direktörlüğe getirilmesinden hemen sonra çift santrfor oynamak şart oldu sanki... Beşiktaş'ta sezon başından beri, sakatlıklar dışında fazla şans bulamayan Ekrem de birden bu takım değişmezi oldu... Beşiktaş'ın sol taraf savunucusu İsmail için ne söylesek boş... Bir on yıl da geçse İsmail'in futbolu budur... İlk yarıda pozisyon fakirliği nedeni ile "sıfır" çeken karşılaşma, ikinci yarıda Sivok'un mükemmel kafa golü ile yerini birden heyecana bıraktı... Eskişehirspor, bu gole karşılık vermek için maça ağırlığını koydu ama Mustafa Pektemek skoru ikilediğinde, ligin flaş Anadolu takımı için yapacak hiç bir şey kalmadı... YİNE DE BRAVO Eskişehirspor'da, Ersun Yanal farklılığını göremesek de, Skibbe'nin kendisine iyi bir miras bırakmasını en azından yeteri kadar değerlendireceği ortaya çıktı... Kırmızı-siyahlılar, müthiş pres anlayışları ile Beşiktaş'a oyun kurma serbestliği vermeyerek, bu ligin iyilerinden olduğunu gösterdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.