Süper hediye

Eşlerin desteği, yönetimin sözleşmeleri yırtma tehdidi ve de Serdar Tatlı'nın tatlı hediyesi dün Beşiktaş'a bayram ettirdi. F.Bahçe'nin son virajı erken dönen İngiliz atı gibi hızlanması, Kartal'ın dünkü galibiyetiyle sadece biraz durakladı o kadar. Çünkü bu Beşiktaş, şampiyon gibi oynamıyor, şampiyon olacakmış gibi hırs dolu değil. Onun için kimse gelin - güvey olmasın. *** Can derdindeki Elazığ, gelenin gidenin tokat attığı Beşiktaş'ı çoktan gözüne kestirmişti. Üstelik Beşiktaşlı hocaların da bu takımdan kaptıkları puanlar ortadayken Güvenç Kurtar payını alamaz mıydı? Nitekim 20 dakikada 2 gol birden bulmaları, onları hazine dairesinde gezinen haramilere döndürdü. Beşiktaş'ın şaşkınlığından daha da faydalanmak istemeleri tam yoluna girmişken, bu defa Kartal'ın imdadına Serdar Tatlı yetişti. O her zaman üstüne toz kondurmadığımız Serdar Tatlı, dün hepimizi terse yatıran şut gibi bizleri kontrpiyede bıraktı. *** Her ne kadar Elazığ'ın ikinci golünde ofsayt şüphesi uyansa da, ilk 45 dakikada misafir ekibin 2 penaltısını çalamadı. Üstelik rakibini üst üste nakavt eden Ümit ve A.Hassan'a kırmızı kart gösteremeyerek, eyyamcılığın kralını yaptı. Daha cesaret edip çıkartamadığı sarı kartları konuşmuyoruz. Yazık! Serdar Tatlı'yı da kaybetmiştir Türk hakemliği. Dün geceki karşılaşmanın maç kılığından çıkıp, mahalle futboluna dönmesindeki tek sebep, Beşiktaş'ın anlaşılamayan futbol anlayışıydı. İlk iki golün ortak suçlusu Zago ve Ronaldo'nun bir takıma bu kadar kayıp verdirmeye asla hakları yok. Lucescu'nun ısrarıyla Beşiktaş'a alınan Sinan'ın bu kadar beceriksiz olmaya da hiç hakkı yok. A.Hassan'ın tembel öğrenci inadına bu kadar taviz vermeye Lucescu'nun da hakkı yok. *** Elazığ'daki bir Yunus'un 90 dakikalık müthiş çalışkanlığını unutup Beşiktaş takımında iyi futbolcu aramak mecburiyetinde kalmamız ama bulamamamız, bizim değil, şampiyonluk kovalayan takımın ayıbıdır. Şunu unutmasınlar ki... Her zaman Serdar Tatlı gibi, "tatlı" bir hakem bulamazlar.