Gerçekten büyük cesaretti Mustafa Denizli'nin kadro kuruluşu... "Beşiktaş'ta işi bitti" denilen Seric, sol tarafta hamallığa soyundurulmuştu... Siyah-beyazlı takımla bir türlü kan bağı gerçekleşemeyen Uğur İnceman ve Ekrem Dağ da kadrodaydı... Kocaelispor lig karşılaşmasında, ortalığı enerjisi, hırsı ile kasıp kavuran Nobre ve ne zaman nasıl patlayacağı belli olmayan Holosko ve Rüştü ise yedek kulübesindeki seyircilerdi... Karşılaşmanın başlama düdüğü ile birlikte, müthiş bir saldırganlık ivmesi yakalayan Trabzonspor, 30 dakika gerçekten rakibini bunalttı... Siyah-beyazlı savunmanın tek yaptığı ise sadece topu alanlarından uzaklaştırmak ve biraz olsun soluklanmaktı... Orta sahada Tello'nun dışında, biraz Uğur, takımı adına iyi işler yapıyordu... Serdar Özkan'ın "var mı, yok mu" belli olmadığı ilk 45 dakikada, Beşiktaş'ın kanatları felç olmuş gibiydi... Bobo'nun forvette "yalnızları" oynaması, Trabzonspor'un işine gelirken, Hüseyin, Selçuk ve Colman, sürekli topla buluşup, takımlarına hücum zenginliği kazandırdı... Ama şans bu... Oynamak, baskılı olmak, Trabzona ilk yarıda fayda değil, zarar getirmişti... İkinci 45 dakika, ilk yarıda, o Beşiktaş'a top yüzü göstermeyen Trabzonspor'un, yine baskılı oyunu ile başladı... Bordo-mavililer Bobo'nun golünün arkasına sığınmak isteyen Beşiktaş'ı köşeye sıkıştırmış, gol için işkence ediyordu sanki... Ve 55. dakikada, İbrahim Toraman ve Zapotocny'nin bir anlık dalgınlığı, Trabzonspor'un Egemen'le beraberliği yakalamasını sağladı... Dakikalar ilerledikçe, ev sahibinin müthiş baskısı karşısında, Beşiktaş, doğduğuna, doğacağına pişman oldu sanki... Karşı koyabildiği kadar, direndi Beşiktaş... Bir tek Bobo ile topu kalesinden uzakta tutmaya çalıştı... Mustafa Denizli geldikten sonra, en kötü futbol oynadığı zorlu bir karşılaşmadan, yine de, başı dik çıkmasını bildi... Karşısında, kendisini çembere almış, top göstermemiş bir Trabzonspor vardı dün... Ama yine de Bobo ve Zapo ile maça imzasını atarken, bordo-mavili takıma gerçekten yazık oldu...