Dünkü Türkiye Gazetemizin spor sayfasındaki başlık neler anlatıyor neler... "Torunlarınıza anlatın..." Gerçekten, Real Madrid karşısında inanılmaz bir ikinci 45 dakika çıkaran G.Saray'ı bundan daha mükemmel bir başlık anlatamaz.. O maçı görenler, televizyon başında izleyen Türk insanı, şu ekonomik bozukluğun göbeğindeki en şanslı kişiler... Cebinin delik olmasına aldırmadan, birilerine bağırmak için sakladığı sesini, gece boyu sokaklarda "Aslanım benim" diye G.Saray için harcayan vatandaşımıza ne mutlu... Sabah, pazara uğradığında gözlerinin fiyatlar karşısında fal taşı gibi açılmasını unutup, Real Madrid önündeki G.Saray'la kafa bulan vatandaşımıza ne mutlu... Ekonomik çöküntüde, bir de ruhi çöküntüye uğrayan vatandaşımızın moralini bu derece yükselten G.Saray sporumuzun "Derviş'idir" Çünkü umut onda, çünkü sevinç onda, coşku onda, zafer onda... Kaç kişi hatırlayabilir acaba?.. Real Madrid gibi dünya futbol klâsmanında "1 numaraya" yerleşmiş bir takımın 2-0 galibiyetten 3-2 mağlubiyete düştüğünü... Devre arasında gururları incinen, taraftara ve Türkiye'ye mahçup olduğunu farkeden sarı-kırmızılı futbolcuların hırsını dünyada hangi yıldızlar karması başarabilir ki? G.Saray, inanılmazı değil, inandığını gerçekleştirmiştir... G.Saray Türkiye'nin "Tuttuğu altın olan" bir mükemmel ekibidir... Ona ligimizdeki bir ertelemeyi bile çok gören zihniyet, her halde şimdi utancından masa altına saklanmaktadır... Ülke puanını yükselten o... Türkiye'nin turizmde yapamadığı, Olimpiyat Oyunları'nda yapamadığı, dışişlerinin, müzik elçilerimizin yapamadığı propagandayı yapan o... 65 milyon kişinin kafasındaki ekonomik, psikolojik sıkıntıyı atan o... Gel de bu takıma "Madik" atmaya kalk... Ayıptır, günahtır, vicdansızlıktır... Alacakları için yönetimden adeta "Bugün git, yarın gel" muamelesi gören bu G.Saraylı futbolcuların asaletine bir bakın... Ağızlarından hiç bir zaman isyan kelimesi çıkmadı, yöneticileri için tek kötü lâf etmediler, gazete gazete, televizyon televizyon dolaşıp televolelere yem olmadılar... Asalete bir bakın... 36 yaşındaki Hagi, 4.5 yıldan beri bir antrenman kaçırmadı... Bir gün olsun adalem çekiyor bahanesi yapıp "Düz koşu" yapmadı... Halbuki, bugün Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş'in hâlâ daha ay-yıldızlı forma için düşündüğü Sergen hatırlayabildiğimiz kadar 5 senedir "Düz koşu" yapıyor... Avrupa devlerinin peşinde koştuğu Emre, böylesine transfer ve dolar çemberindeyken sadece 150 bin dolara yıllardır talim ederken, "Gıkını" çıkarmadı... Asalete bakın... Taffarel'in, Popescu'nun, Ergün'ün, Okan'ın, Suat'ın, Fatih'in, Ümit'in, Hasan'ın haklarını, G.Saray ve bu Türkiye nasıl ödeyecek? Beşiktaş Teknik Direktörü Daum, bir zamanlar kafa bulmak için kokaini tercih etmişti... Biz şimdi keyif için G.Saray'ı tercih ediyoruz... Seyret, keyiflen... Seyret, kederi, üzüntüyü unut... Seyret, devalüasyon, enflasyon, pazar yangını rafa kalksın... Seyret, dünyayı göğsünü gere gere dolaş... G.Saray'ın bu memlekete kazandırdığı artıları, hiç bir hükümet, hiç bir siyasetçi, hiç bir sanat elçisi kazandıramamıştır... Real Madrid maçında kapalı tribünde asılı bir pankart, G.Saray gerçeğini kısa ve öz olarak mükemmel anlatmaktadır: "Gerçekleri tarih yazar, tarihi de G.Saray!" Evet gerçekten "Torunlarımıza anlatacak çok şeyimiz var!"