Trabzonspor, bir hocasını daha yedi... Bu gidişle, sırada yeneceklerin listesi kabarık... Bordo-mavili yönetimin, nedense fazla dinlediği ve dikkate aldığı biri var ki; eğer futbolcu veya teknik direktör, o birisinden "icazet" almazsa, istediği kadar gitmemek için inat etsin! Çünkü o birisi, kara kaplı defterine adını yazdığı adamın rotasını mutlaka değiştirir... O biri, Serdar Bali... Hani şu Lig TV ekranlarında, Trabzonspor'un her maçında "atıp tutamayan" yorumcu (!) Son olarak; geldiği günden beri kafayı taktığı Ersun Yanal'a verip veriştirdi... Onun bu sezon için değil, gelecek sezona yatırım yaptığını açıklamasından sonra açtı ağzını, yumdu gözünü: "Yatırım yapacaksan, gelme kardeşim... Yatırım sözüyle Trabzon'u uyutamazsın" Dakika bir, gol bir... Yanal'ın, ne teknik direktörlüğüne, ne de "yatırım" sözüne inandı o... Kafayı baştan taktı... Kim gelir? Sonunda Ersun Yanal, ligin bitimine 5 hafta kala, pılısını pırtısını topladı gitti... Daha doğrusu gitmek zorunda kaldı... Çünkü o birisi, mutlu olacak ya... Böyle adamları televizyonlarda konuşturup, bir de "Spor yazarı apoletini" takarak, statlardaki anarşiyi ve o sinirli atmosferi önleyin bakalım, önleyebilirseniz... Bu gidişle Trabzonspor, nasıl hoca, nasıl futbolcu bulacak? Mikrofonları, bu kadar bencil duyguları içinde zapt eden, sonra da, sapana koyup fırlatan Bali, Lig TV'nin klasına ve barışçıl tutumuna gölge düşüren adamdır şimdi... Belinden silahını eksik etmeyen Bali, saldırganlığını mermi ile değil, bozuk Türkçe'si ile kendine has "İmla kuralları" içinde, müthiş kin yüklü yorumları ve peşin hükümlülüğü ile herhalde kendisini Trabzon'un gururu olarak görmemektedir... KİMLİK SAVAŞI! "Selçuk Yula, Bali'nin yanında TRT spikeri kalır" benzetmesini yapan sporsevere hak vermemek elde değil... Hele "Trabzon kıraathanelerinde, bundan daha kötü yorumcu bulamazsınız" diyen bir başka sporseverin, hiç mi haklılık payı yok? Ersun Yanal, Trabzonspor'a geldiği günden beri yakasına yapışan bu şahsiyet, üzüm üzüme baka baka kararır hesabı, hocası Ahmet Çakar'ın yanında dura dura tam oldu maşallah... Kendisini "Trabzon sevdalısı" gibi gösteriyor ama aşırı "kimlik arayışı" yüzünden, düşüncelerini tarafsız ve adaletli şekilde dağıtamıyor... Ona göre, Trabzon kütüğüne kayıtlı olmayanların, Trabzonspor'da oynaması çok zor... Çünkü Bali, ilk notunu, nüfus kağıdına göre veriyor... Gelen hoca "Has Trabzonlu" değilse; ya gidip nüfus kaydını değiştirecek, ya horon tepecek, ya da iç çamaşırına kadar bordo-mavi giyecek... Negatifliğin bu kadarı da fazla hani... "Temiz futbol, uslu tribünler" diye yırtınırken, Bali gibi yorumcular, fitili ateşleyip, seyre dalıyor... Ohh... Gel keyfim gel! >> Spor City Spor camiamızın bir araya toplandığı, spora gönül vermiş herkesin kaynaştığı konutlarımızın adı Spor City... Küresel krizin, tüm olumsuzluklarına rağmen, inatla yükselen binaları ile yakında sahiplerine kavuşacak olan, sevimli, sıcak ve görsel yönden müthiş bir site Spor City... Aramızdaki bazı kıskanç ve megaloman kişilerin baltalamalarına rağmen, spor yazarlarının, yöneticilerinin gayretleri ile 320 dairelik, içinde spor kompleksi, yüzme havuzu, yürüyüş alanları ve bahçeleriyle, kaliteden ödün vermeden hızla yapılan konutların, kredilerinin ve tapularının hazır olması, büyük bir avantajı da beraberinde getirmiştir... Spor, dostluk ve huzur isteyenlere, kollarımızı açtık, kucaklamak için Spor City'ye bekliyoruz... (0212 854 19 19 -20)