Tribündeki avcılar!

A -
A +

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan "Av yasağı" 13 Ağustos'ta sona erecek... Tüfeklerini ve bilumum "tuzak" takımlarını asılı duran duvardan alıp, pasını silme zamanı artık... Attığını vuranlar, karavanacılar ve bu işi sadece "uyduruk" hikayeler için sevenler, gözünüz aydın... Ve bıldırcınlar, kaya güvercinleri, üveyikler, yaban domuzları ve çakallar sizler "hapı yuttunuz" şimdi... Savulun bre... Avcılar geliyor... *** Geçtiğimiz hafta, arada bir, yahut da sıkıntıya düştüğümüzde aklımıza gelip, yoluna koyulduğumuz "Öksüz stat Olimpiyat'ta" F.Bahçe muhteşem bir oyunla, İngiltere'nin Şampiyonlar Ligi'nde mücadele verecek Everton'unu evire çevire yendi. Amanın ne goller, amanın ne mücadele, amanın ne atmosfer... Sahada her güzelliklerini alkışladığımız, varlıklarıyla gurur duyduğumuz bir takım, tribünde ise, hemen hemen tam kadro yönetim... Ama bizim alkışladığımız sadece Everton'u yerle bir eden F.Bahçe futbol takımı... Ya yönetim ? İşte onlara değil alkış, övgü dolu tek bir söz yok... Çünküüü... Onlar, hayatlarının en büyük hatalarını yaptıkları gecede, en ucuz kurtulan ama davranışlarıyla, büyük bir suçun ortağı olan yönetimdir. *** Polis şeflerine "Açın kapıları" emrini verme cesaretini kendilerinde bulan, binlerce beleşçi taraftarı tribünlere sokup, onlara sempatik görülme uğruna, az kalsın bir cinayete sebep olacakken, ipten dönen F.Bahçe Yönetimi, bakalım bu işten nasıl sıyrılacak? Her ne kadar, Sayın Valimiz "özel maç" mazeretini kabul etse de, gerçek şudur ki; büyük bir faciadan şans eseri dönülmüştür. Çünkü, gol sevinci sırasında, bir alt tribünden atılan mermi, üst tribündeki bir taraftarın, kafasına, gözüne, kalbine, midesine, nazik bölgesine değil, en ucuz kurtulacağı ayağına saplanmıştır. Tribüne silahıyla giren "maganda" bir başkasının hayatını tam söndürecekken, Allah yardım etmiştir. Tabii onunla birlikte F.Bahçe Yönetimi'ne de... Üst araması yapılmayacağını bile bile, stad dışındaki taraftarını ve bu arada araya karışan magandaların sahaya girmesine sebep olan, polisle ağız dalaşı sonunda, isteklerini yaptıran yönetim, bunun hesabını nasıl verecek, bekleyip göreceğiz. *** Bu ucuz atlatılan olayın, İnönü Stadı'nda bıçakla işlenen cinayetten hiç bir farkı yoktur. Hâttâ ve hâttâ, o olayda, Beşiktaş Yönetimi'nin hiç bir suçu olmadığı halde, siyah-beyazlı idareciler, 3 maç kapanan sahasına itiraz bile etmeyerek, suçu, âdeta üstüne almıştı. Ama Olimpiyat Stadı'ndaki, ölümle şans eseri tanışılmayan olayda, ne yazık ki, sarı-lacivertli yönetimin kapıların ısrarla açılmasını polis şeflerinden istemesi affedilemez. Üstelik emniyet güçleri, üst aramaların sıhhatli yapılamayacağını belirtmesine rağmen, ısrarla "Açın kapıları" demek sonuçlarına da katlanmak anlamına gelmelidir. Polisin işine, böylesine fazla karışmak, bu kadar ısrarcı olmak ne demek ? HHH Bu hafta başlayacak lig, federasyonun "Çözdük" dediği, bize göre "3 büyüklerin" ve onların peşinden para menfaati olunca Anadolu'dan kopan Trabzonspor'un, birlikte yaptıkları yaygara ve kazandıkları para yüzünden, kıran kırana geçeceğinin belirtisidir. Galibiyete verilecek federasyon primi, tribün olaylarını hafifleteceğine, kavgayı saha içine daha yaygın olarak serecektir. Abant'daki "Hakem Semineri'nde" bizzat şahit olduğumuz diğer bir vahim durum da, yine ortalığın Erman-Şansal tarafından reyting uğruna gerileceği, bu yüzden hakemlerin yine tedirgin olacağı ve bunun sonunda, aşağılanıp, taraftarın önüne atılacağı gün gibi aşikârdır. Eğer federasyon ve RTÜK, televizyonlardan hakemlere yapılan "Trene bakar gibi... Patlıcan oturtması... Elinde tuttuğun direk değil, bayrak... Eyyamcılığın kralını yapıyorlar..." gibi sözlere yine seyirci kalırsa, Türkiye'de "Av mevsimi" ayın onüçünü beklemez, 5 Ağustos'ta açılır arkadaş... Tribün avcıları ile, televizyondaki karavana atıcılarına meydanı boş bırakanlar, sakın ola ki, doğacak olaylardan kendilerini soyutlamasın. Derbi maçlarda, dünyanın hiç bir yerinde uygulanmayan "seyircisiz misafir takım" çaresi, tribün güzelliklerini nasıl geri getiremeyecekse, kendini güçlü zannedenlerin, yeşil sahalarda ve onun etrafında yer bulmaları da, bir zaman sonra prim yapmayacaktır. Çünkü "bugün elini verenler, yarın kolunu alamaz. " Kural bu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.