Varlar, yoklar...

A -
A +

F.Bahçe cephesinden çok hafife alınan, G.Saray yönünden ise alaya konu olmama adına haysiyet maçı haline getirilen karşılaşmada olan şeyler, olmayanların yanında solda sıfır kaldı... Bir defa kalite, derbinin adına yakışmadı... Kalecilerin orta şekerli kahve söyleyip keyif sürdükleri maçta, klas futbolcu bolluğuna rağmen, şut kısırlığı ayıptan da öte bir şeydi... Tribünleri hop oturtacak, hop kaldıracak pozisyon fakirliği yüzünden, uykusu gelenler çoğunluktaydı adeta... *** G.Saray'ın oynamaktan çok, oynatmamayı düşünen hocası Feldkamp, elde kalan genç futbolcular ile Saracoğlu Arenası'nda, 90 dakikayı, en iktisatlı şekilde kullandırdı oyuncularına... Semih'i Emre, Alex'i Mehmet Topal, Deivid'i de Volkan'la kıskaca alan sarı-kırmızılılar, Carlos'un ileri çıkıp, nokta ortalarını, Serkan Çalık'la engellemeye çalıştı... Bütün bu planlar, ilk 45 dakikada mükemmel işledi... Çünkü G.Saray'daki görüntü, dersin iyi çalışılıp, ödevin de iyi yapıldığı şeklindeydi... Öyle ki, 50 bin seyircisini arkasına alan F.Bahçe, bu yarıda Orkun'u bir defa olsun yoklayamazken, gol pozisyonu açısından da sınıfta kaldı... *** F.Bahçe'de dün gece işlemeyen bir çark vardı... "Nasıl olsa bu maçı kazanırım" havasında sahaya çıkan sarı-lacivertliler, bu düşüncelerinde erken yanıldı... Gökhan'ın Arda tarafından iyi kontrol edilmesi nedeni ile bu acar futbolcunun dün ne yaptığını anlamak mümkün olmadı... Zaten iki takımın da en kötü futbolcuları, sağ kanat savunucuları Uğur ve Gökhan olurken, bir diğer kötü isim de, Servet'in Semih'e salladığı kasti tekmeyi, sarı kartla hafif cezalandıran Fırat Aydınus'tu... Ne kartların zamanını, ne sertliğin dozajını ayarlayabildi... Ve güzel giden karşılaşma boş yere sertlik temposu kazandı... *** Bir hatanın bile, telafisi olmayan problemlere yol açacak ikinci yarıda, hem F.Bahçe, hem de G.Saray futbollarına hücum anlayışını da ekleyerek, karşılaşmayı renklendirdi... Ama F.Bahçe'de iyi gitmeyen bir şeyler vardı... Uğur Boral, Aurelio, Deivid, Kezman ve de Alex tanınmayacak haldeydi... Bu kadar isteksiz insanların bulunduğu takımın, dün gece alkışlanacak tarafı da olamazdı zaten... Sonuçta, "Sana 6 verelim, var mısın, yok musun" diye pankart açılan G.Saray, F.Bahçe'nin tüm avantajlarını ve kendisini hiç hesaba katmayan ezeli rakibinin tuzağına düşmeyerek, Ali Sami Yen'e tur ümidi taşıdı... >> BENİM YILDIZIM Başta hakem olmak üzere, inanılmaz kötü adamların bolluğunda, bir futbolcu, tek falso yapmadan, 90 dakikayı tamamladı...O futbolcu Mehmet Topal'dı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.