Her yolculuk büyük ümitler ve hayallerle başlar... Beşiktaş'ın Madrid seferinde de böylesine büyük düşleri vardı... Rakip, yıldız futbolcularından yoksun olsa da, siyah-beyazlıların yeni bir "Braga zaferi" beklentisi de yok değildi hani... Carvalhal, sol bekteki savunma sıkıntısını sakatlıktan yeni kurtulan Veli ile çözmeye çalışması, kağıt üzerinde belki doğru bir karardı... Amma... Karşılaşmaya fırtına gibi başlayan, baş döndürücü bir trafikte, siyah-beyazlı futbolcuların arasında slalom yapan A.Madrid, bağıra bağıra farkın geleceğini haykırıyordu sanki... Onlar kendilerine göre bir maden bulmuşlardı sağ kanatlarında... Veli'nin üstüne üstüne çullandılar... Salvio, Falcao, Lopez... Aman Allahım... "Ortada sıçan" oynuyorlardı adeta... İlk yarıda 3 golün ikisi Veli'nin savunmaya çalıştığı bölgeden gelirken, beş tanesi de cömertçe harcandı A.Madrid tarafından... Zavallı Veli'nin bu acıklı durumunu Carvalhal kenardan acizlik içinde izlerken, o Veli'ye esas ihaneti ise, önünde oynayan ama eli belindeki Quaresma yaptı... Beşiktaş takımında "dokunulmaz zırhı" giymişçesine kafasına göre takılan Quaresma'nın bu lüksü, dün gece Beşiktaş'ın başına resmen çorap ördü... Portekizli futbolcu için artık beklentiler tükenmiştir... Eminim "Yolu açık olsun" demek için, kimse gözyaşı dökmeyecektir ona... İkinci yarı başlarken ona ilk kemendi atan Carvalhal oldu... Bir maç, bir değişikle ancak bu kadar değişirdi... Beşiktaş bu yarıda gol de bulan taraf oldu üstelik... A.Madrid köşesine çekildi, kalesini savunmaya odaklandı... Şimdi 3-1 umut mudur yoksa "İş bitti yapı paydos mu" bunu İnönü'de göreceğiz... QUARESMA LÜKSÜ Portekizli futbolcu, dün takımına resmen ihanet etti... Bu kadar lüksü kendisine tanırsanız, olacağı da budur zaten... Sadece Beşiktaş'ı değil, Veli'yi de 45 dakikada bitiren adamdı o dün...