Yanlış imzalar

A -
A +

Hayatımızın gidişatında, bazen taşlı topraklı, bazen de kaymak gibi yollarda adım atarız... Bir bir devirdiğimiz, sevinçli ve mutu geçen günlerin yanında, hüzünlü günlerin de bizi sarmaladığı çok olmuştur... Nikah masasında, aynı yastığa baş koyacağımız hayat arkadaşımızı seçerken attığımız imzanın zarafeti ile, bile bile lâdes olacağımız zorunlu birliktelik için atılan imzalar arasında dağlar kadar fark vardır... Ama bütün bunlar, yaşamın içinde bulunan ve yaşanması zorunlu hallerdir... *** Millet menfaatinin olduğu platformlarda, liderler nasıl ki, kendi egolarını tatmin edemezse, milli davaların sahneye çıkıldığı ortamlarda da, aynı liderler, keyiflerince hareket edemezler... Geçtiğimiz hafta, nereden çıktığı belli olmayan bir milli maç oynadık... Dost, kardeş ülke Azerbaycan'ın daveti üzerine, onları kırmamak için ayaklarına giderek, kendimizi değil, onları mutlu ettik... Milli maç statüsü içinde, milli takıma çağırılanların bile hayretler içinde kaldığı bir kadronun seçimine imza atan Fatih Terim, sözde geleceğin takımını keşfe çıkmıştı... Milli takımın başında kalması, İsviçre ile malum maçın sonrasında tartışılır hale gelmiş bir teknik adamın, Azerbaycan'ı hafife alıp, ciddiye almaması nedense fazla konuşulmadı... Terim'in eleştiri kantarına çıkarılmamasının tek sebebi, F.Bahçe ve G.Saray'ın ligin zirvesi için müthiş bir çekişme içine girmesiydi... *** Türkiye'ye tarihindeki ilk golünü atan, ilk puanını kapan Azerbaycan'ın mutlu edildiği maçta, ay-yıldızlı formanın emanet edildiği futbolcuların en ufak bir günahı olmadığı aşikâr... Her ne kadar, ilk defa forma giydiği bir maçta, üstelik bir de kaptanlık yapan Baki Mercimek kadar, bizler bu işe şaşırmasak da, milli formayı giymenin en ucuz olduğu karşılaşmada 'ulufe' dağıtılır gibi mutlu edilen diğerlerinin, geçmiş yıllardaki milli formaya hasret kişilerce kıskanıldığı da bir gerçek... Türk Futbolu'na adını altın harflerle yazdırmış ve 'unutulmazlar' arasına giren Ulvi Yenal, İsmet Uluğ, Recep Adanır, Mehmet Ali Has, Faruk Sağnak, Fikret Arıcan, Şeref Görkey, Hakkı Yeten, Sait Altınordu, Bülent Eken, Halit Deringör, Şükrü Gülesin milli formayı defalarca sırtlarına geçirmelerine rağmen 'kaptanlık' mutluluğuna erişemeyen mutsuzlardı... Bırakın hadi bunları, 15 yıllık futbol hayatında, 60'ın üzerinde milli forma giymiş Fatih Terim'in bile sadece 1 defa kaptan olabildiği futbolumuzda, Baki Mercimek, ilk maçında kaptanlık mertebesine ulaşabiliyorsa, bu 'yanlış atılan bir imzanın' eseridir... *** Ay- yıldızlı forma, şüphesiz her futbolcunun hayallerini süsler... Ama o hayaller bu kadar çabuk gerçekleşme ortamı bulursa, hayal olmaktan çıkar, basit bir görev anlayışı içine girer... Milli olmayı bu kadar kolaylaştıran imzaları atanlar, geçmişte, kendilerinin de, ne zorluklardan geçtiklerini hatırlamak zorundadır... Kolay bulunan hedefler, insan hayatında asla yer edinemez... Azerbaycan karşısında, bir çırpıda milli formayı kapanlar için hangimiz 'İşte geleceğin ay-yıldızlı formasını emanet edeceğimiz futbolcular' düşüncesine girdik? Hangisi için, yeni Hakan Şükür, yeni Bülent Korkmaz, yeni Tugay Kerimoğlu, yeni Rüştü Reçber diyebildik? Biz o gün, bir yasak savarken, milli formayı, en hak etmeyen, en kısa yoldan, en ucuz şekilde, birilerinin sırtına geçirdik sadece... Biz o gün 'Ucuz etin yahnisi, böyle olur' hesabı içinde, ay-yıldızı hiç yüceltmedik... *** Terim, unutulması mümkün olmayan, bizi 'barbar' gibi gösteren ve de sonunda 6 maçlık ağır cezanın faturasının kesildiği bir dönemin sorumlusu olarak 'çaptan düştüğü' bir süreçten geçilirken, yeni oluşumlara daha dikkatli imza atması gereken kişidir... Çünkü; leblebi gibi milli forma dağıtan bu hocanın, UEFA Kupası'nı Türkiye'ye getiren hocayla en ufak bir bağlantısı yok artık... Bizler, o eski Terim'i 'baş tâcı'yaptık... Ama bugünkü Terim'i 'başucumuza' dâhi koymayız... Şunu unutmayalım... Kutsal formayı, kutsallıktan çıkarmak yerine, daha kutsal hale getirmek zorundayız... Kimse - bu Terim dahi olsa - asla 'maceraperestliğe' soyunamaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.